16 Aralık 2018 Pazar

Sana Muhtacım - Julia Quinn (Bridgertons #6)




Adı: Sana Muhtacım
Yazar: Julia Quinn
Orijinal Adı: When He Was Wicked
Çeviri: Yasemin Kılınç
Yayınevi: Epsilon Yayınları
  Sayfa Sayısı: 376
Basım: Nisan 2012
Seri: Bridgertons Serisi #6




"Her hayatta bir dönüm noktası vardır. Bu öyle muazzam, keskin ve belirgin bir andır ki insan kendini göğsünden vurulmuş gibi hisseder, nefesi kesilir ve bilir... Şüphenin en ufak gölgesi olmaksızın hayatının bir daha asla aynı olmayacağını kesinlikle bilir. Michael Stirling için bu dönüm noktası Francesca Bridgerton'u ilk kez gördüğü andır."


Ne zaman bazı sorunlardan ötürü okumaktan uzaklaşsam ki son birkaç yıldır oluyor bu sadece, bu yazar hep benim kurtarıcım oluyor. Bu kez de öyle oldu. Yine arka arkaya kısa sürede okuyuverdim 6. ve 7. kitabı. Teşekkürler Julia :)

Bu kitabın konusunu aslında arka kapak yazısı çok güzel özetliyor; "Londra'nın Neşeli Hovardası Michael Stirling için dönüm noktası, Francesca Bridgerton'u ilk kez gördüğü andır. Evet, kalbinin hiçbir zaman birine bağlanmasına müsaade etmeyen Michael ona bir kez bakmış ve aşık olmuştur. Bununla birlikte karşılaşma vesileleri kuzeninin bu genç bayanla evlenecek olmasını kutlamak adına düzenlenen bir yemektir. Hayat işte böyle ironiktir."

İnsanız; hepimizin ikilemleri, bocaladığımız, doğruyla yanlışı birbirinden ayıramadığımız zamanlar; zaaflarımız var. Bu iç çatışmaları çok güzel yansıtan bir kitap. Sevgi, dostluk, aşk, kardeşlik,minnet, bağlılık; insanların üzerinde epey baskı kuran hisler.

Bu tarz konular normalde oldukça ağır olur, insanı birkaç yaş yaşlandırır, şakaklarına aklar düşürür. Ama söz konusu Julia Quinn'in kalemiyse böyle yoğun bir kedere düşmeyeceğinizi söyleyebilirim. Kendisi de tüm eğlencesinin yanında sizi arada durup düşündürüp hüzünlendirse de bu bir seviyeye kadardır.

"Ve bir erkek sana evlenme teklifi ettiğinde, onu kendi meziyetlerine göre değerlendirmelisin, daha önceden belirlediğin rastgele standartlara göre değil."

Francesca bu kitaba kadar çok derinden tanıdığımız bir Bridgerton değildi. Kaldı ki gürültücü kuş sürüsü gibi olan Bridgerton'lar içinde bazen kendisini onlardan biri değilmiş gibi hissettiği bile olurdu. Kendisinin yağmur çamur demeden yürüyüş merakında kendimi buldum.
Michael ise sevdiği insanı bulduğu gün kaybeden, acı çeken ama hovardalık ününden de ödün vermemesi gereken bir karakterdi, sevdiğim de bir karakter oldu. Uşağı Reivers beni çok eğlendirdi. :p

Diğer Bridgerton kitaplarına hem benziyordu, hem de ayrı olduğu kısımlar vardı. Örneğin 5. kitap Bridgertonlar geçidi gibiydi ama bu kitapta arada Hyacinth'in sivrilmesi haricinde pek göremedik kendilerini. 

Kitabın sonundaki yazarın notu kısmı çok hoşuma gitti. Kendisini bir kez daha takdir ettim haddim olmayarak. :) 
Ve iyi hissederek kapattım kitabı.
Hızımı alamadım hemen 7. kitabı, "Öpüşünde Saklı"yı okudum.
Onun yorumunda görüşmek üzere.
Sevgiler :*




Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

3 yorum:

  1. Yazınızı görünce uzun zamandır Julia Quinn okumadığımı farkettim. Aslında çok uzun zamandır historical romance okumuyorum. Sebebini hiç bilmiyorum. Biraz kitap piyasasına küstüm galiba. Eğer edebiyat okuru da olmasaydım, sanırım okuyacak kitap bulamazdım. Edebiyat kitapları dışında durum içler acısı. Sebebi ne çok merak ediyorum. Son iki yıldır korkunç bir dikkat dağınıklığı yaşıyorum. Her bir sorun karşısında, büyük olmasına bile gerek yok, kesinlikle okuyamıyorum. Halbuki eskiden her şekilde okurdum. Eğer bu yıl kendimi zorlayarak elime aldığım kitaplar iyi çıkmasaydı, sonum ne olurdu hiç düşünemiyorum. Kitaplardan epey bir uzaklaşırdım. Bu arada Julia'nın son kitabını almadığımı farkettim. Sanırım bu hafta historical romance kitaplarıma dönüş yapacağım. Elimde; Julie Garwood, Lisa Kleypas, Sarah Maclean ve Monica MacCarty var. Şimdi kitaplığıma baktım :) Iyiymiş yahu :)) Çok uzun oldu! Daldan dala konmuşum bide! Sevgiler ♡

    YanıtlaSil
  2. @Celine, yorumunu sanki ben yazmışım gibi hissettim :) Kitap piyasasına tam anlamıyla piyasaya döndüğünden beri ben de küstüm. Son 2-3 sene kabus gibiydi sanki. Benzer dağılmayı ben de yaşadım. Okuma yazmayı öğrendiğim 4-5 yaşlarımdan beri kitaplardan bu kadar uzaklaşmamıştım. Şu an bazı şeyleri toparlamış durumdayım. Kendi kitap dünyama döndüm diyeyim. :) Historical alışverişi de yaptım. Saydığınız yazarlar benim de pek çok sevdiğim yazarlar. Yorumunuz güç verdi, teşekkür ederim. ^_^

    YanıtlaSil