14 Aralık 2021 Salı

BLOGLARI CANLANDIRMA PROJESİ TEMMUZ AYI RAPORU


Temmuz ayı temamız Hint kültürüne ait eserlerdi ve bu ayın raporu da aşağıda. :)

Benherneysemo -  Avare (Awara - Raj Kapoor & Nargis) Film Yorumu

 Tefrika-En Sevdiğim Bollywood Şarkıları

Film Yabancı Dizi Anime ve Kitap-Article 15 Film Yorumu

 Fighting Blog-Kaykaycı Kız Film Yorumu

Okurix-Skater Girl Film Yorumu

Sade ve Derin-Breathe: Into the Shadows/Betaal/Chhichhore Yorumları

 Kavanozdaki Beyin-Super 30/Sonsuzluk Teorisi/Typewriter/Taj Mahal 1989 Yorumları

Beş Senede Devrialem-Padman Film Yorumu

Hayalci-Her Öğretmenin İzlemesi Gereken 2 Hint Filmi

Sayfadan Sayfaya-PK ve Dangal Film Yorumu

Kitap Dünyası-Fanaa Film Yorumu

Buffiy-Khoobsurat Film/ English Vinglish Film/Feels Like Ishq Dizi Yorumları

Bez Cadıları-Beyaz Kaplan Film Yorumu



Ağustos ayının temasında Zafer Bayramımız dolayısıyla  savaş/zafer/kahramanlık içeren eserlere veya Türk yazarların eserlerine yöneliyoruz. Görüşmek üzere. ;)


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

Devamını Oku »

AVARE (Awara - Raj Kapoor & Nargis) Film Yorumu / BCP TEMMUZ



Blogları Canlandırma Projesi kapsamında Temmuz ayının konusu Hint dizi/film/kitapları olunca aklıma direkt bu film geldi. Epeydir de yazmak istiyordum, BCP yine imdadıma koştu. Bu filmi en son yıllar önce üniversiteye başladığımda tekrar izlemiştim. O zamandan beridir de izlememişim onu fark ettim.

Benim için önemi ise izlediğim (hatırladığım) ilk Hint filmi olması. Babam izletmişti bana daha çok küçükken. Onun için anlamlı bir filmdi sanırım bilmiyorum. Ama beni Hint sinemasıyla tanıştıran film oldu. Sonrasında Raj Kapoor'un bazı filmlerini de izlemiştim. Nedense siyah beyaz Hint filmlerine dair bir sempatim oluşmuştu. Ancak sonrasında bunu alışkanlığa çeviremedim. Sürdüremedim. Ta ki One Better Day ile tanışana kadar. Onun sayesinde daha güncel filmler de izledim ;) Ancak Türkiye'de başlayan Hint dizisi furyasıyla her şeyden ve hayattan soğudum. :/ Yine de BCP Temmuz ayı için bu konuyu görünce bu filmi yazmak istedim ve sırf bu yüzden tekrar izledim. :p 


Film Adı: Awaara - Avare 
Süre: 193 dk
Yönetmen: Raj Kapoor 
Senaryo: V. P. Sathe, Khwaja Ahmad Abbas
Yapım Yılı ve Ülke: 1951 - Hindistan
Not: Türkiye'de yayınlanırken yapılan dublaj sırasında karakterlerin isimleri değiştirildiği için ben Türkçe isimleri kullanacağım ve başta filmdeki karakter isimlerini parantez içerisinde vereceğim. 

1951 yapımı, siyah beyaz olan Avare cidden kültleşmiş bir film. Hem de çıktığı dönemden beri bu şekilde. Çok fazla benzerleri yapılmış, hatta günümüzde bile benzer temalar kullanılıyor. Türk sineması da izleyicisi de en başından beri bu filmden epey etkilenmiş. İzlerken Yeşilçam'dan benzer bir sürü film aklınıza gelirken bazen filmlerde ise direkt kendisinden bahsediliyor. En çok bilineni ise Mavi Boncuk filmidir. Orada Münir Özkul, "Gözünü sevdiğimin Avaresi" diye bahsediyordu filmden :) Daha sonra birkaç filmde daha rastladım diye hatırlıyorum. Son olarak filme öyle bir dublaj yapmışız ki anlatılmaz yaşanır. :) İsimleri de Türkçeleştirerek adeta sahiplenmişiz filmi. 

Raci'nin buradaki babasını gerçek babasının canlandırıyor olması :)

Film tek bir cümle üzerine kurulu. Belki o karakter bu lafı etmese, bu film de olmazdı. Zengin bir hakim olan Mithat (Raghunath) eşi bir haydut tarafından kaçırıldığında çevrenin de dolduruşlarıyla karısının kendisini aldattığını düşünüyor ve hamile kadını sokağa atıyor. Ve o meşhur laf ise şu: "Dürüstlerin çocukları dürüst, hırsızların çocukları ise hırsız olur. Çocuklar her zaman ailelerine benzerler." 
Dünyanın en sıkıntılı çıkarımlarından biri olabilir. Ama Hindistan'ın keskin sınıfsal ayrımlara dayanan toplumsal yapısını düşününce anlaşılabilir.  

Gerçekten şüphe çok güçlü bir zehir. İnsanların Mithat'ı doldurması, ona bir haydutun elinden canını zor kurtarmış zavallı karısını cezalandırması için baskı yapmaları, kadıncağızı dışlamaları... Bu konuda cidden uzun uzun konuşulur.


Evden kovulan kadın (Leela), oğlu Raci'yi (Raj) büyütür ancak Raci gariban ve biraz serseri biridir. Özünde iyi de olsa intikam için haydut Kaya (Jagga) tarafından usta bir hırsız olarak yetiştirilir. İlk hırsızlığı açlıktan ekmek çalmaktır ve içeri alındığında ona yemesi için ekmek verdiklerinde gülmeye başlar. Bu ironi çok anlamlıdır ve ekler: "Deli değilim. Nerede bir parça ekmek görsem bir türlü kendimi gülmekten alamıyorum. 12 yıl evvel bu ekmeği çalmadan bulabilseydim, hiç şüphe yok ki birçok sefer burayı ziyaret etmek zorunda kalmayacaktım."

 

Ve o meşhur kısım. Bu klibi arada açıp izlerdim, öyle severim :) 

Ciddi bir müzikal havası var filmin ve şarkılarla yapılan geçişlerde özel dekorlar vs kullanılmış. Stüdyo havası zaten fark ediliyor. En etkileyici cennet-cehennem temasıyla yapılmış olandı. Çok fazla bildiğimiz, bilmediğimiz metafor içeriyordu. 


Bu arada hiç bahsetmedim ama bu bir aşk filmi aynı zamanda. Raci'nin çocukluk aşkı Selma'yı (Rita) yıllar sonra bulması ama onun zengin, kültürlü bir kız olması. Aynı zamanda babası öldüğü için hakim Mithat'ın vesayetinde olması... 


Benim filmle ilgili en çok sevdiğim şey müzikleri ve Raci'nin tatlı bir serseri olmasıydı :p Ama yıllar sonra tekrar izlerken beni rahatsız eden davranışları olduğunu da fark ettim. Bazen aniden parlayıp fevri davranışlar sergilemesi ve bunlardan birinde Selma'yı dövmesi??? Ve Selma'nın af dilemesi??? Ki bence Selma bu hikayedeki en masum karakterdi. 

Yazımı Raj Kapoor'un başka bir filminden yağmurda aşk ve dans içeren mini bir kliple bitiriyorum :p  
BURADAN izleyebilirsiniz.

Sevgiler :*

 

Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

Devamını Oku »