1 Eylül 2015 Salı

Rüyalar Gerçek Olsa - Julia Quinn (Bridgertons #4)


Adı: Son Söz Aşkın
Yazar: Julia Quinn
Orijinal Adı: Romancing Mister Bridgerton
Çeviri: Elif Dinçer
Yayınevi: Epsilon Yayınları
  Sayfa Sayısı: 406
Basım: Mayıs 2014
Seri: Bridgertons Serisi #4



Genç adam en sonunda ayağa kalktı, elbiselerinin üzerindeki çamuru elinden geldiğince silkeledi ama gidip genç kıza çatmadı. Kırıcı sözler sarf etmedi, bağırmadı, hatta ters ters bakmadı bile. 
Kahkaha attı.
Kahkahalara boğuldu.
Penelope daha önce bir erkeğin kahkaha attığını görmemişti ve bildiği kadarıyla bu hiç de nazik bir davranış değildi. Ama bu adamın gözleri - koyu yeşile çalan o gözleri- yanağına bulaşmış bir topak çamuru silmeye çalışırken utanç değil aksine neşe doluydu. Adam şöyle diyordu: "Bu işi pek iyi başaramadım galiba, değil mi?"
İşte Penelope o an aşık oldu. 

Penelope'yi serinin başından beri tanıyoruz. Bridgerton kızlarının biricik arkadaşı olur kendisi. Annesi ona asla yakışmayan renkte ve kıyafetlerde giyinmesi için ısrar ettiğinden bolca Lady Wistledown'ın alay konusu olur. 
Serini en başından beri de severim Penelope'yi. Tüm sessiz ve ilgi çekmeyen halinin yanında oldukça zeki ve eğlenceli biridir. 
Ve Penelope 16 yaşından beri Colin Bridgerton'a aşıktır. Bridgerton ailesinin neşeli, vurdumduymaz, gülüşüyle herkesi dize getirebilecek erkeğine. Ancak yıllar geçmiştir ve Colin onu hiç fark etmemiştir. 
Colin'in bu neşeli ve umursamaz tavrının altında aslında ne aradığını bulamamış, bocalayan biri vardır. En büyük ağabeyi Anthony ailenin ve vikontluğun varisidir, işleri başından aşkındır. Diğer ağabeyi Benedict hayatının amacını sanatta bulmuştur ve resimleri birçok galeride sergilenmektedir. Ancak Colin hayatının amacını bulamamıştır. 
Bu yüzden seyahatlere çıkmakta, yılın büyük bir bölümünü İngiltere'den uzakta egzotik ülkelerde geçirmektedir. 

Colin son seyehatinden döndüğünde artık 30'unu aşmıştır ve evlilik yaşı gelmişir. Penelope ise 28 yaşında bir kız  kurusu olmuştur. Evde kalmışlığı artık tescillenmiştir.  Penelope Bridgerton'ların evine geldiği bir gün masanın üzerinde açık bir defter görür. Bu bir seyahatnamedir. Colin'in seyahatlerinde tuttuğu günlüğü yani. Onun ortamın güzelliğini aktarırken duygularını da içine katması ve anlatımının güzelliği Penelope'yi büyüler. Bu adamı yıllardır sevse de bilmediği birçok özelliği olduğunu anlar. 
Colin Penelope'yi suç üstü yakalar. 

İkili birbirlerinin hayatlarına dahil olurken, bir yandan da daha önce hiç fark etmedikleri şeylerin farkına varırlar. 
Colin Penelope'yi görür, Penelope ise gerçek Colin'i tanımaya başlar. 

Colin'i çok severim. Ailenin zıpır çocuğu derim hep. Ancak bu kitapta Colin'in neşeli halinin altındaki bocamalarını, güvensizliklerini, onaya ihtiyaç duyuşunu, öfkesini, amaç arayışını çok güzel görüyoruz. Zaten neşeli insanların hep sıkıntısı olan insanlar olduğuna inanmışımdır. Colin'in aslında ne kadar öfkeli biri olduğunu görmek beni bile ürküttü :D 
Penelope'ye gelince o da uzaktan uzağa aşık olduğu bu adamı  her yönüyle tanımaya başladı. 
Bu kısımları da oldukça sevdim.
Colin'in günlüğüne bayıldım. ^^ 
Colin'in artık Penolope'yi fark ettiği ve aralarındaki çekimin başladığı kısımlar çok güzeldi. 
Julia Quinn'in her zamanki tarzı yine ortadaydı, kitap oldukça eğlenceliydi. 
Elioise'in hikayesinin temelleri de bu kitapta atıldı. 
Odasına kapanıp kapanıp işler çeviriyor ^_^
Onun kitabını da çok merak ediyorum *_* 

PUANIM 


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

3 yorum:

  1. Sanırım 3ü atlayıp 4ü okumuşsuz. :) Çok güzeldir bu seri. Özellikle Eloise'de çok sinir olduğun sahneler olacaktır.Ama benim nedense okurken en çok hüzünlendiğim Francesca. :/ :)

    YanıtlaSil
  2. 3.ü kitabı atladığımı neden düşündünüz bilmiyorum ama okudum, blogumda yorumu mevcut ve serinin en sevdiğim kitabı. Serinin kitaplarını arka arkaya yorumlamaya çalışıyorum bakalım neler olmuş? Eloise'e çok sinir olmadım. Francesca'nın hikayesi ölümle başladığı ve birlikte olduğu kişi kritik biri olduğu için kendi içinde hüzünlü tabii.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Üçüncü kitaba link koymamışsınız ya,o yüzden öyle düşünmüş olmalıyım. Afedersiniz. :) Francesca gerçekten harikadır. :)

      Sil