13 Nisan 2015 Pazartesi

Aşk Affetmez - Sarah Maclean (The Rules of Scoundrels #3)


Kitap Adı: Aşk Affetmez
Yazar: Sarah MacLean
Çevirmen: Tuğba Kırca Alptekin
Yayınevi: Nemesis Kitap
 Sayfa Sayısı: 350 
Basım:  Haziran 2014
Seri: The Rules of Scoundrels #3

Serinin Diğer Kitapları :
#4 Never Judge a Lady by Her Cover / En Güzel Rüya (Chase&?)


"Ne yüce gönüllüsün."
"O kadar öfkeli olmasaydın..."
"Kütüphanemde beni baygın halde bırakmanın öfkemi dindireceğini mi düşündün?"
"Üzerine battaniye örtmüştüm."
"Ne aptalım. Tabii ya, bu her şeyi halleder."

Temple 12 yıl önce hatırlamadığı bir günahın cezasını hala çekiyordur. 12 yıl önce kanlar içinde bir yatakta uyanmış, herkes babasının gelini olacak kadın Mara Lowe'un ölümünden Temple'ı sorumlu tutmuştur. Temple, o zamandan beri Katil Dük olarak anılmaktadır. O kadar sene sonra karşısında Mara Lowe'u görür. Mara ölmemiştir. Ve Temple'dan bir isteği vardır. 

Katil.
Bu kelime yüzünden insanlar ondan uzak duruyordu. Katil Dük. Temple onların meraklı bakışlarını fark ediyordu - doğuştan şanslı olan, altın kaşıklarla beslenmiş, aristokrat bir züppenin birini öldürmek için nasıl bir nedeni olabilirdi ki?

Sarah Maclean benim için gerçekten çok üst sıralara yerleşen bir yazar. Kalemini, kurgusunu çok beğeniyorum. Diğer iki kitabın yorumu için Seri Sıralaması altındaki linklere tıklayabilirsiniz. 
Bu kitabı okumak için de oldukça hevesliydim, çünkü ilk kitaplarda Temple'ın hikayesini, o dev gibi bedeninin içinde nasıl bir kalp taşıdığını çok merak ediyorsunuz. 


Bizim kapakları da çok sevmekle birlikte orijinal kapaklara ve renklerine bayılıyorum. :)
Temple gelmişti. Alt kattaydı. Savcısı, yargıcı, celladı... Hepsi bir aradaydı. 

Temple'ın hikayesini çok sevdim, Sarah Maclean beni yine hayal kırıklığına uğratmadı. 
Karakterlerin geçmişlerinin, seçimlerinin günümüze yansımalarını, çekilen acıları, bu acılara rağmen ayakta kalabilmeyi gördük. Artık son serserimiz Chase kaldı. Temple'ın yani katil lakaplı devimizin o yüzünden okunana acısını merak ettiğimiz kadar; gizemli, herkeslerden saklanan Chase'in hikayesini de çok merak ediyoruz tabii ki. Üçüncü kitaptaki ipuçlarını toplamakla başladık bile işe. :) 
Ama seriye veda etmeye hazır değilim hâlâ. Yine de 4. kitabı alır almaz okuyacağımı biliyorum. :( 

Kitapta tek bir şeye takıldım. Bu da okurken beni rahatsız etti malesef :( 
Biliyorsunuz kitap bir kumarhanede geçiyor ve biz oranın dört ortağının hikayelerini okuyoruz. Ancak Nemesis'le mekanın isminde bir türlü uzlaşmaya varamadık.
İlk kitapta Düşmüş Melek olan mekanın adı ikinci kitapta Düşkün Melek'e dönüşmüştü hatırlarsanız. Bu kitapta ise bir türlü karara varılamamış. Kitabın ilk yarısında arada Angel olarak geçse de yeniden Düşmüş Melek olan mekan, kitabın ikinci yarısında bir anda The Fallen Angel'a dönüşüyor. Düşmüş Melek, Düşkün Melek, Angel, The Fallen Angel... Ne derseniz deyin, benim için bu cezbedici mekanın adı Düşmüş Melek olarak kalacak.

Madem Düşmüş Melek'e bu kadar eğildik, çok sevdiğim şu şarkıyı paylaşmadan geçemeyeceğim *_* Hem de tatlıya bağlamış olalım. 


PUANIM: 
Aslında tam puanı hak etse de mekan ismine takıldığım için;




 
Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

1 yorum: