15 Temmuz 2013 Pazartesi

Döndüüüüm, Yine Kitap Aldım, Gelir Gelmez Ramene Saldırdım Falan... :)



Elveda diye başlayan yürek parçalayan (!) yazımdan sonra döndüm... Biliyorum hasretimden prangalar eskittiniz, perişan oldunuz... (Bu cümleden sonra 'Yoo, bir yere mi gitmiştin? Hiç farkında değildik. ' falan demeyin lütfen, önemsenmeye ihtiyacım var! :)

Bir önceki yazımda 10 güne yakın İzmir'de olacağımdan bahsetmiştim. Asıl amaç mesleki bir kongreydi ama çikolatacı + aynı zamanda öğrenci arkadaşım G ve kuzenim S ile gittik, 3 günlük kongreden sonra 1 haftayı da bir nevi tatil modunda kendimize ayırdık...

İlk kez İzmir'e giden 3 şaşkın olarak, tüm izlenimlerimizi bir sonraki yazımda anlatmaya çalışacağım...

Peki ne yaptım? İzmir'de de kitap almayı ihmal etmedim tabi ki, 2 kitap Pudra Tozu'yla buluştuğumuz gün -yaa evet, evet buluştuk:) -, 3 kitap da dönüş yolunda molada herkes ihtiyaç veya yemek için koştururken aldım... Bir de temel ihtiyacımız yemek derler :p



Pudra'yla buluştuğumuz gün aldığım iki kitap şöyle... Nora Roberts'ın MacGregor ailesinin üyelerini anlattığı MacGregor serisinin ilk kitabı: Kumarbaz Aşk. Elimde serinin bir kitabı daha var, çok övüyorlar seriyi bakacağız :)



Diğer kitap ise tanıtımını kısa bir süre önce bir yerde okuyup merak saldığım Vincent Ewing'in Genç Kızlar'ı. Aslında kitap çevirmen olarak görünen Nihal Yeğinobalı'nın kendi genç kızlık döneminde yazdığı bir kitap ama içindeki bazı cinsel kısımlardan ötürü kendi ismiyle bastırma cesaretini gösteremiyor ve yabancı bir yazardan çeviri şeklinde bastırıyor ki yabancı yazar olarak bile bir erkek ismi seçiyor. Ki düşünün çevirisini yaptığını söylediğinde bile 'Kız sen nasıl çevirdin o kısımları.' gibisinden bir tepki alıyor. Düşününce kızımızın böyle bir karar vermesini anlıyor insan... Tabi bunun ikincil bir kazancı da var yazar için, o zaman da günümüzden pek farklı olmayarak çeviri romanlar çok daha fazla ilgi görüyor. Kitap inanılmaz satıyor . Ayrıca  Yeşilçam'a da uyarlanıyor. Yazar da ancak yıllar sonra çıkıp 'Ben yazdımdı bu kitabı!' diyebiliyor. Benim aldığım versiyonu 8. Baskı ve yazar çevirmen olarak görünüyor. Günümüz baskılarında yazarın kendi adı ve parantez içinde takma adıyla çıkıyor ve girişte yazarın bir de röportajı bulunmaktaymış... 


İşte bu tarz bilgileri okuyunca inanılmaz üzülmüştüm yazar için. Düşünsenize düşünce ve yazma özgürlüğünden bahsediyoruz ama çıkıp baskılardan ötürü bu kitabı ben yazdım diyemiyoruz... Neden bizde de bir Jane Austen, bir Bronte kardeşler çıkmasın bu alanda? Bunları okuyunca kitabı okuma isteğim oldu, merak ettim. Bunun nedeni daha çok sosyolojik meraklar ve kaygılar aslında. Çünkü romanın bir de kendi hikayesi var... Dönemin ruhunu bir nevi hissetmek ve tahlil etmek için o dönemde nasıl bir aşk romanı yazılmış, bu romanın içeriği nasıl ki yazar cesaret edemiyor kendi adına bastırmaya ve de çevrilmesi bile hoş görülmüyor bir nevi? Günümüz aşk romanlarıyla karşılaştırıldığında nasıl bir yere ve kaliteye sahip gibi sorular sormak ve kendimce cevaplar aramak istiyorum... Ama tahminim odur ki günümüzdeki kitaplara göre pek naif kalıyordur... Yarım asırdaki böylesine bir değişime şahit olmak ilginç olacaktır. Tabi ki bunları henüz kitabı okumamış biri olarak yazıyorum. Kitabı okuduğumda çok daha kapsamlı anlatmak niyetindeyim... 

  

Bir de içinde anlamadığım bir not vardı. Nişanlım yazdığı kişiye abla diye hitap eden gencin dramı bir nevi. Üstüne karşıdaki bilmiyormuş gibi parantez içinde nişanlı olduklarını belirtme ihtiyacı :p Ne dersiniz onu da psikolojik açıdan incelemeli mi ? :) 


Gelelim diğer 3'lüme. Otobüs mola verdiğinde 3 tanesi 25tl olan bir kitap kampanyası gördüm ve genelde güncel kitaplar vardı.


 Ben de eksik JG serim Sır ve Fidye'yi aldım, yanında da Rick Riordan'ın Olimposlular Serisinin ilk kitabını alarak fantastik kitaplara da göz kırpmış oldum. Mutluyum, gururluyum :)




Akşam eve vardığımda yol yorgunuydum tabi. Yemek olarak da özlediğim ramenlerime saldırdım hemen. İndo Mie'nin çeşitlerini deneyerek gidiyorum.


 Tavuklu ve Domatesli tavukluyu denemiş, domatesliyi favorim yapmıştım, bu sefer de köri soslu olanı denedim. Köri sosuyla aramız nötrdür blog ikizimin aksine, o nefret eder. Bense denk gelirse yerim, olmadığında aramam ama köri soslu olan harikaydı ya. Ben nefret edeceğim diye beklerken acı sosla da birleşince çok hoşuma gitti... Yaşasın ramen yemek! :) Biraz saçma, biraz daldan dala yazımla döndüm canlar, benden ayrılmayın :) 
Sevgiler... :)

8 yorum:

  1. Öncelikle Bloguna hoş geldinn, kitap alışverişi yazısıyla dönmen ayrı bir süper oldu benim için. =) Genç Kızlar'ın yeni baskısını almıştım neyseki Nihal hanım artık adını kullanabiliyor ve o not nedir öyle hahahah ablasına parantez içinde nişanlım demesi ve sonunu nişanlım diye bitirmesi.. :D 25 tlye üç kitabı bulman da süper olmuş ben de istiyorum. *.* Son olarak keyifli okumalar dilerimmm.
    Not: O alttaki değişik yiyecekleri çok beğendim en kısa zamanda alıcam. *.*

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşbuldummm :) Heheh kitap alışverişi benim için de harila oldu :) Gerçekten üzüldüm ama yazar için berbat bir kitapsa bile heerkes yazdıklarının altına kendi imzasını atabilmeli... O kitaplar da çok iyi denk geldi, 1 serim daha tamama ermiş oldu... Çok teşekkürler... Not: Kore dizilerinin vazgeçilmezi ramen, tavsiyem indo mie ya da leader alman, kungfuyu gördüğün yerde kaçman... :) Kocaman sevgilerimneeen!! <3

      Sil
  2. kocaman bir HOŞGELDİN diyorum. blogcu olarak çok özledim seni.. renkli yazılarınızı özellikle:))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kocaman bir HOŞBULDUK! diyorum ben de o zaman :D Ben de buralarda gevezelik etmeyi özledimm.. Çok teşekkürler, büyük moral olduuu :)

      Sil
  3. Hoşgeldin hayırlı olsun yeni cicilerin. Şu notu görünce algılamakta zorlandım. Açıklamanı okuyana kadar uyuklamaya başladığımı düşünmüştüm:)
    Şu ramen leri ben de deneyimlemek istiyorum en kısa zamanda.
    sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederimmm :) Kitaba anlam yüklemiş, zaman turisti edasıyla incelerken böyle bir not görünce bir de beni düşün :D

      Kung fu marka hariç tavsiye ederim rameni ama uyarı: bağımlılık yapıyor! Bende yaptı da :D

      Sil