21 Mart 2013 Perşembe

Yetişkin Romans Klişeleri



Bir tür meşhur olduğunda sanki bir gecede yazılmışcasına benzerleri türer bir anda. Ben hatırlarım Twilight'tan sonra kitapçılarda bir anda vampir serileri türemeye başladı. Tamam, vampir kitabı yazan yok muydu daha önce? Tabi ki vardı ama Twilight bir anda büyük bir popülarite kazandı (kitapları o çılgınlık zamanından önce okuduğum için hala sevinirim.) Bu başarıdan sonra kitapçılara gittiğimde kitapların yarısının vampirleştiğini görmüştüm. Ve hepsi de benzer konuları işleyen vampir-insan romantizmi modunda kitaplardı...

Sonra Muhteşem Yüzyıl dizi oldu. Bir gecede gökten Kanuni-Hürrem kitapları yağdı sanki... Bu sefer Osmanlı motifleriyle bezendi kitapçılar. Sadece Kanuni-Hürrem değil o dönemdeki diğer meşhur aşklar da gündeme geldi... 'Vay arkadaş,' demiştim o zaman. Siz bu kitapları bir gecede mi yazdınız yoksa yazıp 'Aman da elbet bir gün bu tür meşhur olur o zaman sürerim piyasaya?' diye hazırda mı tutuyordunuz... 

İşte bu popülarite benzer kitapları türetti bir anda. Bir dönem Mevlana-Şems dönemiydi mesela. Her yazar kendi üslubuna göre bir Mevlana-Şems romanı yazdı. Sonra düşmüş melekler derken şimdi de yetişkin romanslar ivme kazandı. Fifty Shades serisiyle bu tür adını çokça duyurdu. Tabi yayınevleri de bu pastadan bir dilim alma yarışına girdi (bu deyimi kullanmanın hayaliyle yaşıyordum hep, yaşasın. :)

Efendim uzun bir girizgah oldu ama hoşgörün çenem düşüktür biraz. Ben de bu türden bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar da olsa okudum ve sıra geldi bilmişlik taslamaya… Tamam, hemen burun kıvırmayın canım, 2 kitap okumakla uzman mı kesildin diye? İyi yanından bakın demek ki türle ilgili konuşmak için 2 kitap bile yetmiş bana :p

Buraya kadar bana dayandıysanız gerçekten yürekten teşekkür ediyorum...Gelelim tespit ettiğim klişelere…

1
Öncelikle tercihen 30 yaş altı, kızımıza inanılmaz aşık, dayanılamayacak kadar yakışıklı, genç yaşta milyoner, çekicilik ve cinsellikten göz kamaştıran uzun boylu, yapılı bir erkek karakter lazım tabi ki... Bence bu tarz erkek içeren kitaplar fantastik kitap kategorisine konulmalı... Yazık, kuşların ekmek sanıp sakızlara atladığı gibi onları gerçek sanıp bekleyen kızlar var... (Hayır canım, ne münasebet; tabi ki ben değilim o... :p -çaktırmadan havaya bakarak ıslık çalmak-)

2
Ee, böyle bir adamcağız yalnız mı kalsın aşk olsun, ne kadar fenasınız... Kızımız tercihen sıradan. Bazı yazarların bakire, saf kız takıntısı var; bazıları daha özgür hatunlar yazıyor ama bu kızların ortak yanı sıradan, zengin olmayan, halktan birileri olmaları... Kızlar kendileri bile anlamayıp "Bu Yunan heykellerinden bozma ilahi varlık bende ne buldu hacı?" diye düşünüyorlar... Bir de kıza onlarca erkek aşıktır ama kız farkında değildir... Sonra bu sıradan kızın gözü de bir anda açılır...  (Hayır canım, sıradan kız falan deyince daha da ümitlenmedim ne münasebet! -ıslıkla Kill Bill çalma çabaları-)

3
Eski bir çarpışma klişesi vardır, herkes bilir. Genç kız ve delikanlı bir köşede çarpışırlar, kızın elindeki kitaplar dağılır. Oğlumuz gayet centilmen bir tarzda kızın kitapları toplamasına yardım eder ve ikili göz göze gelirler ve ta-daa, Yıldırım Aşkı!!! Heh, işte bu tarzda tanışma klişesi, kızımızın oğlumuzun ayaklarının dibindeyken adamla tanışması... Ya, ya böyle doğan aşklar var arkadaşlar... Kızlar bir şekilde kendilerini kaideleri üstünde yerde buluyorlar ve bir çift gıcır gıcır seksi ayakkabı görüyorlar. Seksi ayakkabı nasıl oluyor demeyin, adamların seksi olmayan tek bir tüyü bile yok! Tamam, ben de zamanında vapurun güvertesinde kayıp düşmüştüm ve yüzünden seksapalite akmasa da uzun boylu ve yakışıklı biri benim kalkmama yardım etmişti ama hiç bir elektriklenme olmadı. Ben utanç ve 'Vay be, ayağım kırılmamış; yaşasın!' gibi karışık duygular içerisindeydim yani.. Sonuç olarak bu klişe bende işe yaramadı. Bir dahakine birinin ayakkabılarına kapanmayı denemeliyim sanırım... Umut, umuttur sonuçta... 

4
Tanışma sözü... Oğlumuz ve kızımız arasında öyle bir kıvılcım çakar ki bıraksanız tüm Amerika'yı aydınlatır yani. Ve oğlumuz tüm bu mükemmele yakın özelliklerine rağmen ne tür bir ihtiyaç içindeyse kızımıza ilk lafı: "Seni becermek istiyorum." olur. Tövbe Yarabbi!.. Bir adımızı neyimizi sorsaydık, bebeğim? Hayır, gerçek hayatta hangi kız böyle diyen bir erkeğe bir tane çakmaz, ya da çığlık atmaz 'İmdaaat!' diye. Heh işte, bizim kızlar söylemiyor böyle bir şey... Kızımız bildiğiniz ayakta tatmin oluyor bu lafla, pardon poposu üzerinde oturduğu yerde, hani bir üst maddede yere düşmüşlerdi ya... Tamam, yakışıklısın falan ama aslanım, önce tanışsaydık? Islak terlikte vurmak lazım öylelerinin o seksi(!) ağzına...

5
Israrcılık ve de kontrol... Normal şartlar altında birinin peşinden koşuyorsanız, birkaç kere reddedildikten sonra "Eeeh, senden çok var!" ya da "Türklerin bir sözü var: Fazla naz aşık usandırır, bebeğim." diyerekten vazgeçersiniz değil mi? Yok anacım bu adamlar tanışmada kullandıkları sözden vazgeçmiyorlar. Gayet sapkınca da olsa "Seni istiyorum ve ben istediğimi alırım!" diyorlar. Gayet kontrolcü, obsesif ve de kompulsif oluyorlar. Önlem konusunda da aşıyorlar. Hatunların kullanacakları arabalardan, gidecekleri güzergahlardan giyeceklerine, ne yiyeceklerine kadar her şeyi belirliyorlar. O hatunlar o kadar kontrol ve kısıtlamaya dayanıyorlar ya tebrikler, benden size bir buket çiçek... (Öyle adam bulsan sen de dayanırsın dediğinizi duyar gibiyim. Aşk olsun... - Elleri önde birleştir ve gökyüzüne bak-)

6
Hediye Gönderme... Kızımızla tanışan oğlumuzu kim tutar artık! Oğlumuzun ilk işi kızımızı düşündüğünü gösteren, onun zevkine uygun hediye göndermek tabi. Tercihen bu hediye özel kuryeyle ve de oğlumuzun kartı + düşünceli notuyla birlikte gelir... Kimi akşamdan kalma kıza iyi gelecek bir içecek gönderir, kimi kızın hayranı olduğu klasik yazarın kitaplarının ilk basımını! Oha mı dediniz, çok ayıp! (Bana kitap alan bir erkekle olmak mı? Ne münasebet, ben kendi ayakları üzerinde duran bir bayanım bir kere!) Hediyeler araba, kıyafet, takı, tatil vs diye devam eder... Yaa, yurdum erkeği kadınıyla alışverişe bile gitmekten ölesiye tiksinirken, bu adamlar kendileri hatunlarına kıyafet seçiyorlar. Duyun bunları duyun. (Ben kıyafet alışverişini sevmeyen yüzkarası bir bayan olarak belki bir erkeğin bu huyunu sevebilirdim ama adam ne giyeceğimi belirleyecek kadar kontrol hastası! Ayy, istemez istemez! - Hangi renkler bana yakışır sence canım?- )

7
Oğlumuz yılların Dekkoboyudur bir kere. Zaten o harika görüntüsü dışında inanılmaz zekası ve bir sürü hobiyle aynı anda ilgilenecek kadar büyük yetenekleri vardır. Yaa, resmen bizim hakkımızdan alınmış adamlara eklenmiş! İyice sinirlendim şu an... Düşünün bunların aynı anda piyano çalıp, helikopter-uçak kullanıp, tekne de kullanabileni var... Kendimizde eksik bulduğumuz yanların kime gittiği belli oldu değil mi şimdi? İşte bu oğlumuz yılların Dekkoboyu, kadınlarla oynayıp atan, tek gecelikten başka ilişki kurmayan oğlumuz bu kızı bir görür kulu, kölesi olur... Ve yine klişe olarak bağlanma sorunları olan ve ilişkilerdeki acımasızlığıyla ünlü oğlumuz kuzu olur kuzu... (Eee, bu kızın numarası ne arkadaş? Bizde neden olmuyor? Zaten benim için kişiliğinden ödün veren, hemencecik değişen erkeği ne yapayım ben, değil mi kızlar? Hıh der saçlarımı savururum... )

8
Hey, unutmadan bu erkek resmen bir makine gibidir yatakta. Resmen kitap boyunca 2 başı, tek vücudu olan bir karakter okur gibi olursunuz. Adamlar öylesine tek vücut yani kitap boyunca... Gecede bir kaç milyon kere sevişirler falan. Buna rağmen birbirlerini gördükleri an tekrar hazırdırlar, hiç bıkmazlar birbirlerinden... Tamam, bu yetişkinlere yönelik bir kitap, olacak tabi dediğinizi duyar gibiyim. Ama hiç mi acıkmaz, uyumazsınız siz? Bizim çamaşır makinesine bile günde birkaç kere çamaşır atmaya kalkınca su koy veriyor... Bir de ilkler olayı vardır. Bunlar her şeyi ilk kez birbirleriyle yaşarlar, dipnottur :)


9
Her şey mükemmel gidiyor gibi değil mi? Hadi ortalığı karıştıralım... İki tarafın veya sadece erkek tarafının bir geçmiş travması vardır arkadaş. Ve bu travma %90 cinsel bir travmadır. Ve bu taraflar mütemadiyen korkunç kabuslar görürler, geceleri çığlık çığlığa bağırırlar, diğeri onu teskin etmeye çalışır... (Bu maddede kendimi savunma gereği bile duymuyorum... -dudak kenarında ufak bir gülümseme-)

10
Aile hayatı olarak genelde kız tarafının ailesi ayrıdır ve kızımız ev arkadaşıyla kalmaktadır. Vay arkadaş, annesi babası başında bir aile karakteri okumayalı zaten çok oldu, sadece bu türde değil. Sonra kesinlikle üvey bir taraf vardır... Neden mi? Ben de bilmiyorum :(

11
Potansiyel Klişe: Son zamanlarda yeni bir klişe türemeye başladı ve çoğu yazar bunu hevesle kullanıyor... Dudak ısırma... Yaa, dudak ısırınca kadınlar seksi görünüyormuş bebişlerim, hadi o zaman dişler dudaklara...  Hayır, bir olur, iki olur çekici bulur erkek anlarım. Kız kitap boyunca eli yüzü eğik dişi dudağında gezdi, adam da her seferinde baştan çıktı. Bu işler bu kadar kolaymış meğerse...  Ki bence itici ya... Hadi hayırlısı... 

12
Tamam biliyorum çok uzattım. Yazının bu kısmına geldiyseniz telefon ve adres gönderin hediye göndereyim :) Son klişem de kitapların kapakları tabi ki!.. Kravatlar, kelepçeler, kol düğmeleri, kemerler, anahtarlıklar ve bilimum erkeksi obje! Ki uzaktan görseniz polisiye sanarsınız bu kitapları... Yorumsuz... 

Evet, şimdilik izlenimlerim böyle... Bunlar benim kişisel izlenimlerim, katıldığınız veya katılmadığınız kısımlar tabi ki olabilir...  Okuyan herkese kucak dolusu sevgiler, öpücükler... 

27 yorum:

  1. hahahah "aynen, aynen" diye diye ağzım kurudu :D doğru izlenimler!!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Heheh çok teşekkürler, yazarken tereddütlerim vardı, sevindim :)

      Sil
  2. Yazını okurken bir yandan gülüyorum bir yandan da "Oha, cidden de doğru ya!" diye tepkiler veriyorum :D Yanlış anlaşılmasın, daha bu tarz serilerden bir kitabını bile okumadım ama netteki tanıtımlar sağolsun, karakterlerin bütün özelliklerini biliyorum :D
    Tespitlerin çok yerinde olmuş, yazına da bayıldım ^_^
    Diğer serileri bilmiyorum ama Fifty'deki "murmur/mırıldanma" olayı var bir de. İlk sayfalarda bu kadar çok mırıldanmayı görünce devam edemedim kitaba :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Güzel yorumun için teşekkürler:) Benim de okuduğum dediğim gibi tek elin parmaklarını geçmez ama o kadar benzer ki okurken bunlar madde madde kafamda belirdi resmen:) Tabi popülariteyle doğru orantılı tanıtımları vs de çok olunca karakterlere aşina olunuyor :)

      Tabi mırıldanma olmazsa olur mu? :) Kızın içinde onlarca hatun yaşıyor yok bilinçdışı, yok tanrıça :) Başım şiştiydi onların kendi aralarında gün yapar gibi konuşmalarından :D

      Aslında bir sürü şey var ama biraz da tadında bırakayım dedim, gerçi yine dde uzun oldu ama :)

      Sil
  3. Sonuna kadar okudum ama her paragrafa ayrı bir yorum yazasım var:))

    Ahhh o adamlarda gram yağ olmaması, genelde kızların kendini sıska ve sırık sanması ama erkeğin gözünde nihayet eğilmek zorunda değilim demesi ya da kız ne kadar iri göğsüm var bedenime göre diyince erkeğin kıza bereket tanrıçası gibi yaklaşması.

    Senin içindeyim bana bak kiminle olduğunu bil klişeleri yahu kız bakire zaten tek kişiyle alooooo

    böyle makine erkek- yakışıklı adonis düşünceliymiş takıntılı bozmaz anacım hediyeler de bonus nikah da garanti ben de isterim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahahah canım maddeleseydin keşe 1- bu 2 şu diye zevkle okurdum :) Mail de atabilirsin, senle geleneğimizdir... ;)

      Ahahah kesinlikle haklısın :) Hiç 50 yaşındaki kel, masa başında oturmaktan göbek bağlamış, kel Osman Bey, 2 çocuklu dul, göğüsleri dizlerine inen, tombul Ayşe hanıma görür görmez vuruldu diye kitap yok :DD Bir yandan da hak veriyorum bu yüzden, böyle olsa okunur muydu diye hehe :)

      Sil
  4. biraz işlerim hafiflesin kafamı toparlayayım mailleşmeye devam edelim zevkle

    YanıtlaSil
  5. Ahahahahahahaha :) Ay Allahım seni de güldürsün :)) SÜper tespitler olmuş ve türün birkaç popüler kitabını okuduğum için kesinlikle sonuna kadar katılıyorum :))) Ay allahım ağzımdan kahveyi püskürttüm ilk karşılaşma anında adamın söylediği sözü görünce :) Hay çılgın ya :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de yorumunu okurken güldüm, böyle bir etki bıraktığına sevindim, ben de o popüler kitapları okuyarak bir şeyler yazmaya karar verdim :) Ahahah, ama o kahve püskürtme kısmında cidden öyle değil mi ya, taş gibi adamsın ama hala 50 yıldır ıssız adada kalmış gibi ilk kıza töbe töbe :D Efendim, amacımız sizi eğlendirmek (Replik tanıdık geldi mi? :p )

      Sil
  6. Bu tarz kitapları 2-3 kez okuma çabalarım oldu ama sanki sahneler gözümün önünden geçer gibi. O kadar doğru tespitler ki :D Hele ki Bizim çamaşır makinesine bile günde birkaç kere çamaşır atmaya kalkınca sukoy veriyor... kısmından sonra tutamadım kahkahayı :D Hayır bir de cidden hepsinde bu özellikler var, hangi kitaba atıfta bulunuluyor bile diyemiyorum, birbirinin aynısı yazılanlar :D Gece gece iyi güldüm ya :D Müsaadenizle face'de de paylaşacağım bunu :D Hayranları kızabilir belki ama çok doğur tespitler var :D Hiç de hoşlanmam zaten böyle tiplerden. Klişe abideleri :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hehehe çok teşekkür ederim :) Dediğim gibi okurken madde madde kafamda ee bu diğerinde de vardı şunda da vardı bunda da... Ayrıca tabi ki paylaşabilirsiniz :)

      Sil
  7. Ahahaha yazıyı okurken benim de yüzüm eciş büşüş oldu ama seksilikten filan değil haa gülmekten :D Personal Taste dizisindeki unnimin dediği gibi benden olsa olsa şeksi olur seksi de neymiş beybi :D:D:D Yazı süper ama tam not veriyorum klişeleri süper yakalamışsın her kısmına katıldım :D kim olduğumu da diyeyim bari bu kadar çene çaldım zehra. Bu tipten hoşlanan biri değilim zaten biliyorsun ama senin yorumunu okumak süperdi :D ayrıca şu her gördüklerinde birbirlerinin üzerlerine atlama durumunuda çok komik ve güzel betimlemişsin sırları nedir acep bence bunlar gizliden gizliden kuvvet macunu yiyorlar anam başka açıklama bulamıyorum :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zehraaammm,über seksi erkekler eciş bücüş ağızlı kızlardan hoşlanıyorlarmış, kesin seksi olmuşsundur yani hehehe :D Ayrıcana o dizi izleme listemde :p Koreliler zaten hep ş sesi kullanıyorlar ingilizcede. Ayrıca sırlarına gelince bence de Manisa'lı olabilir bu karakterler, ya da mesir macunu kazanına düşmüş olabilirler. :D Yorumun beni çok güldürdü, sağol canım :)

      Sil
  8. Yazını okurken çok güldüm. Muhteşem tespitler yapmışsın. Ben bu kitap kapakları ve karakterlerin dur durak bilmeyen cinsel hayatlarını halen çözmüş değilim. O bir kenara da genelde bu kitapların orta yaş kadınlardan çıkması da ayrı bir "çocukluğa inme " mevzusu.
    Tespitlerini adım adım izleyerek birer kitap yazılır sanırım :) Ellerine sağlık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tatlı yorumun için teşekkürler :) Merak etme kimse çözemiyor... Senin tespitinde yerinde bence, sanırım bir orta yaş bunalımıyla karşı karşıyayız :)

      Keşke başlığı 12 adımda Erotic Romance yazımı yapsaymışım, eheh :)

      Sil
  9. Dudak ısırma... Bir kemirgen hastalığı. Bu hasralık kişi üzerinden sekip karşı tarafın dudaklarını veya bilimum ısırılabilecek yerlerini ısırmakla bünyede etkisini gösteriyor. Erotik romanlarımızın vazgeçilmezi masumiyeti tavan yapmış, kendi kıvrımlarından bir haber "Eneee, benim belim de ne güzelmiş lan aslında." gibi bir çıkış yaptığında kitaba kafa göz daldırtan leydimsi hanımlarımıza buradan selamlar. Erkek karakterlerde görülen çocukluk travmalarından ziyade "adonis kaslarıyla yıkanmış bir vücut tercihimdir" psikolojisiyle kitabı tamamlayan bayan karakterler şu sıra revaçta. Nerelere varacak diye takip etmekten kendimi alamıyorum.

    Dosdoğru tespitlerin için teşekkürler.
    Bloğu yeni takibe almama rağmen şu yazınla beni tavlamış bulunmaktasın sayın Benherneysemo (:
    Emeğine sağlık.

    YanıtlaSil
  10. O dudak ısırma artık fantastiklerde bile karşıma çıkıyor ve ben ölesiye nefret ediyorum... Ama kemirgen hastalığı lafı beni benden aldı :D
    Hatunumuz hiçbir erkekten hoşlanmazken adamı görür görmez gözünde adamın yatak görüntüsü neon lamba gibi yanıyor ya deli oluyorum... Sonra adonisler, six packsler havada uçuşuyor tabi :) Nerelere varacak dediğin kısmın bence vardığı bir nokta var ki şu: "Ne kadar şekilli ve güzel kalçaları vardı. Bir kadının bir erkeğin kalçasından böylesine hoşlanması normal miydi?" Şu cümleyi tam bu haliyle en az 5-10 kitapta görmüşümdür, o derece!

    Tatlı yorumun için teşekkürler, çok sevindim :) Yine beklerim... Sevgiler :)

    YanıtlaSil
  11. Yazinizi oyle google da dolanirken buldum. Okumaya basladigimda kendimi alamadim. Gulmektende kirildim bildiginiz :)) Elinize agziniza saglik :))
    Dogruyu soylemek gerekirse bu tarz kitap bende cok okudum. Hala daha canim sikildikca okudugum olur. Gerci benim okuduklarim su romance diye bilmem kac yuzyilda gecen kitaplar. Romancelar sikmaya baslayinca elli ton tarzi kitap okumaya karar verdim bi arkadasin tavsiyesiyle. Arkadasim o kadar cok bayilmistiki kitaba Grey Grey diye sayikliyordu yazik. :)) Merak edip acip okudim kitabi ama hic zevk almadim. Ozelliklede bu Grey de ne buldular onu anlamadim. Belkide ben hafif feminist tarzda oldugum icin olabilir. Sonunda kitabi yarida biraktim. Merakta etmiyorum acikcasi.
    Yorumu cok uzun tuttum gibi :)) Kisaca diyerekten yorumumu sonlandirayim. " Gercekten dogru tespitler yapmissiniz. Okurken kahkaha dahi attim. Aksam aksam beni boyle guldurdun. Sagolasin :)) Bundan boyle surekli takipcinim :)) "

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. İçten yorumunuz için çok teşekkürler :)
      Aslında burada söz ettiklerim tarihi dediğiniz Historical Romance'lar değil. Ama onların da inanılmaz klişeleri var, yakında öyle bir yazı yazmayı da planlıyorum :)
      Ama Erotic Romancelar bambaşka bir dünya. Diğerlerinde dozunda olan yerler tüm kitaba yayılmış oluyor.Çoğu sırf yatakta geçiyor. Bu nedenle sevenleri olduğu kadar sevmeyenleri de çok. Siz de sevmeyenlerdensiniz. Ben biraz ortalardayım. Seveceğim bir yapım olursa okyabilirim ama çıkanlar klişe abideleri...

      Tekrar teşekkürler, yine beklerim... Sevgiler... :)

      Sil
  12. Harika bir blogun var bunun için kutlarım, bende yeni takipçilerindenim ve yazılarının hepsini okumaya çalışacağım ...

    Yukarıdaki klişeleri okuyunca çok güldüm, tespitlerine bayıldım, fakat her maddede Christian’a çok yüklenmişsin insan ona bu kadar yüklenir mi kıyamam : )

    Şu anda Fifty Shadow serisinin son kitabını okuyorum son haftalarda her yerde Christian’ı görmeye başlayınca savunma gereği duydum : )

    Yazı için teşekkürler gerçekten güzeldi...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoş geldin :)

      Aslında maddeler sadece Christian'ı hedef almıyor, tüm diğer karakterler de aynı. Muhtemelen sen onu okuduğun için sadece oymuş gibi geliyor. Crossfire serisini okuyor olsaydın Gideon'a çok yüklenmişsin derdin eminim :))

      Tatlı yorumun için çok teşekkürler ^^

      Sil
  13. gülerek okudum. muhteşem tespitler. :)

    YanıtlaSil
  14. hepsi doğru ya bugüne kadar sadece 1 kere fakir oğlan gördüm bir tane de tek gözü olmayan erkek karakter hep stabil..

    YanıtlaSil
  15. aynen dogru bu arada grinin elli tonu kitabi hakkinda ne dusunuyorsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kimi yerden yere vuruyor kimi bayılıyor. Bence fena değildi hatta iyiydi. Eksikleri, sinir olduğum yanları olsa da 5 üzerinden 3,5 - 4 puanlık bir seriydi bana göre. Sadece kişinin toleransıyla ilgili. +18 kitaplardan, BDSM'den hoşlanmıyorsanız muhtemelen nefret edeceksiniz.

      Sil