28 Şubat 2021 Pazar

YILDIZ TEPE YEŞİLÇAM FİLMİ YORUMU (Fatma Girik & Ekrem Bora & Salih Güney)

Merhabalar;
Epeydir film incelemesi yapmıyordum blogda. Yıllardır niyetim olmasına rağmen Yeşilçam yorumu ise hiç yapmamıştım. ŞU YAZIMDA biraz bahsetmiştim gerçi bunları yazmak istediğimden, önceki bazı yazılarımda da. Ama devasa taslaklarımda ya da bloga yazacaklarım için kullandığım blog defterimde kaldı çoğu yazı taslağı ve fikir. Yeşilçam'la ilgili giriş yazımı elbet bir gün düzenleyip yayınlayacağım ama ona gelmeden bu filmin yorumunu paylaşmak istedim. 

Yeşilçam filmlerini severim. Ara ara izlemediklerimi keşfeder izler, ara ara ise sevdiğim filmleri tekrar tekrar izlerim. Bu film benim daha önce izlemediğim bir filmdi. Duymamıştım bile adını. TÜRK BEYAZ DİZİLERİ yazımda esas kız bir türlü kavuşamadıkları ilk aşkıyla ilişkisini bu filme çok benzetiyordu. Daha önce duymadığım bir yeşilçam filmine rastlamak beni heyecanlandırdı ve hemen izledim. :p 


Film Adı: Yıldıztepe 
Yıl: 1965
Oyuncular: Fatma Girik, Ekrem Bora, Salih Güney, Aliye Rona, Atıf Kaplan, Ayla Algan
Senaryo: Sefa Önal
Yönetmen: Memduh Ün

Konu: Okulu biten Sevgi, akrabalarının yanında kalacaktır. Yıldıztepe adında bir yerde ıssız bir evdir burası. Sevgi evin büyük ve yabani oğlu Murat'tan hoşlanırken; evin küçük oğlu Ali de Sevgi'den hoşlanmaktadır. Ayrıca evde konuşulmayan pek çok sır vardır. 


Yıldıztepe siyah beyaz bir film. İyi çekilmiş siyah beyaz filmlere ayrı zaafım vardır. Yeşilçam filmlerindeki mekanlar, evler, arabalar ve giyisilerle ayrıca ilgiliyimdir. Karakterler ne giyer, nereye gider, ne yer, ne içer, hangi kitapları okur, hangi müzikleri dinler... Konudan bağımsız bunlara çok dikkat ederim. Bazen filmi sevmesem bile sırf geçtiği mekanı beğendiğim için tekrar izleyebilirim. 

Filmde hoşuma giden ilk şey ev oldu. Böyle tepede büyük, eski evlerde geçen hikayeleri seviyorum. Hele de o evin bir sırrı da varsa. Yıldıztepeli ailenin de birbirlerine  mutsuzlukla bağlı kalmalarına sebep olan sırları var. Sanki o sırla çürümek için bu evde inzivaya çekilmiş gibiler. Sevgi ise gençliğinin tüm neşesi, merakı ve iyimserliğiyle geliyor bu eve. Ama gerçekler, duygular, sırlar soğuk bir duvar gibi karşılıyor onu. 
Şahit olup anlam veremediği bazı olayların yanı sıra kendi duyguları ve karşılık vermek istemediği ısrarcı başka duygular arasına sıkışıyor. Evin büyükannesi ise ailenin bu girdaptan kurtuluşunu Sevgi olarak görüyor ve koca ailenin altından kalkamadığı bu yükü Sevgi'nin omuzlarına yüklüyor. Sevgi'nin böyle bir yükü omuzlaması ise çok zor.

Mekanını, ortamını çok sevdim. Konu ve işlenişi ise benim için zayıf-orta arasıydı. Salih Güney'in kendi sesi mi bu filmdeki bilmiyorum ama kulağımı çok tırmaladı sesi. Ekrem Bora'yı ise diğer filmlerinden çok daha farklı bir oyunculuk stilinde gördüm. Hoşlandım mı emin değilim. Murat'ın sürekli yanında gezdirdiği köpeği ve filmdeki bazı hareketlerinden ötürü birazcık yorumlar yapıp eğlenmiş olabilirim. ^^ 


Ek olarak çoğu yeşilçam filminde olduğu gibi çok abartı olmadıkça görmezden gelmeyi tercih ettiğim bazı aksaklıklar ve kopukluklar da vardı.

Sonuç olarak izlemekten pişman olmadığım ama tekrar izleyeceğimden ise emin olmadığım bir film izlemiş oldum. Mekan için tekrar izler miyim? Olabilir... 

Aşağıda ise filmden kendi aldığım bazı ekran görüntülerini paylaşıyorum. 







Sevgiler... :)



Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

16 yorum:

  1. Benim de bahsettiğim kitapta duyana kadar görmediğim bir filmdi. Bu tarz evlerde geçen gizemli hikayeler kitap da olsa film de olsa çok seviyorum. Teşekkür ederim, siyah beyaz estetiği çok başka gerçekten :)

    YanıtlaSil
  2. Bunu nasıl izlememişim kendime şaşırdım. Teşekkürler :)

    YanıtlaSil
  3. Kimse beni taşlamayacaksa yeşilçam sevmem :)) Yine arada görsem tekrar seyrettiğim bir iki film var. Görseller harika. Ben de bu evleri seviyorum. Mekandan dolayı seyrettiğim çok film ve dizi olmuştur :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Vintage İnci, burası özgür bir blog, kimse taşlayamaz :D Tamamen zevk meselesi. Ben histeri krizlerini ve dönemin ruhu olayını sevdiğim için sanırım seviyorum. :p Son cümleye kesinlikle katılıyorum.

      Sil
  4. Bu filmi ben de ilk kez duydum. Ekrem Bora'yı seviyorum. Değeri bilinmemiş oyunculardan biri bence.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buradaki rolü beni biraz şaşırtsa da ben de çok severim ^^

      Sil
  5. Yeşilçam kalp ben!! 😍 Yeşilçamla ilgili giriş yazını en kısa zamanda düzenle bizimle paylaş!! Sabırsızlıkla bekliyorummm!! Filmi de izleyeceğim, baya ilgimi çekti. Tabii ki yine çok güzel bir yazı okudum, emeğine sağlık! ^^

    YanıtlaSil
  6. Türk filmleri müptelası değilim. Büyük çoğunluğu, özensiz, inandırıcılıktan uzak oyunculuk ve senaryoları olan, teknik bakımdan yetersiz, melodram tarzında filmlerdir. Özellikle çılgın sayıda film yapılan 1960-70 lerde çok nadiren de olsa iyi filmlere de rastlanır. Bu film sanırım Peride Celal in bir romanından. Seyretmedim. Ama içinde Aliye Rona veya Ali Şen in ismi geçen filmlere saygı duyarım. Arayalım bakalım. İyi bir inceleme olmuş teşekkürler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @ankaralıkitapkurdu, İkinci cümlenizde yazdıklarınıza genel olarak katılıyorum, ben de bu filmleri çok histerik buluyorum. Ama bende bir dönemin ruhunu anlama merakıdır alıp gittiği için bu filmlerin bir kısmını çok seviyorum. Öyle ki anlayabilmek için bazı oyuncuların anı kitaplarını ya da Muazzez Tahsin Berkand'ın kitaplarını bile almıştım :) Bu filmde de beğendiğim şey geçtiği mekandı. Genel olarak çok beğendiğim bir film olmadı ne yazık ki. Peride Celal romanından uyarlandığını bilmiyordum. Ben de bilgi için teşekkür ederim.

      Sil
    2. Merak etmeyin bu filmleri ben çocukken (70'ler) rahmetli annem, teyzelerim ağlaya ağlaya seyreder, okuduğunuz kitapları da severek satın alır birbirleri ile değişirlerdi! Muazzez Tahsin Peride Celal ve Kerime Nadir Türk edebiyatının Barbara Cartland' ı Victoria Hold'u sayılırlar. Ayrıca Selim İleri de pek iltifat eder bu yazarlara. Keşke bu melodramlar yerine Suat Dervişin eserlerinin filmi çekilseydi.
      Teşekkürler, iyi okumalar.

      Sil
    3. @ankaralıkitapkurdu, meraktan Peride Celal hariç yukarıda bahsi geçen tüm yazarları okumuş olmam :) Uygun bir zamanda Peride Celal'in de bir kitabını okumalıyım. Birinin yerine diğerindense umarım bunların yanı sıra diğerinin de filmi çekilir diyeyim ^^

      Sil
    4. Peride Celal in yazarlık yaşamının ilk yılları (10 yıl kadar) popüler aşk romanları dönemidir, bilginiz olsun. Konuları ve tekniği sonradan değişmiştir. İyi okumalar.

      Sil
  7. ekrem bora süper süper yaaa, acı hayat, suçlular aramızda, izlemediyseeen :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Öneriler için teşekkür ederim, kontrol edeceğim ^^

      Sil