15 Kasım 2019 Cuma

Kütüphaneci - Logan Belle ve Yarım Bırakılan Kitap: Kütüphaneci - Judith Kuckart




Kitap Adı: Kütüphaneci
Yazar: Logan Belle
Çevirmen: Beril Tüccarbaşıoğlu Uğur
Yayınevi: Artemis Yayınları
Orijinal Adı: The Librarian
Basım: Mart 2013
Sayfa Sayısı:325

"Regina kendini bildi bileli içinde taşığı o hissi düşündü: Korku. Doğru şeyi yapmazsa olacaklardan duyduğu korku. Oyunu güvenli oynamazsa. Ve sonra başka bir korkuya kapıldı. Bunu özellikle son zamanlarda sıkça hissediyordu. Hayat onun yanından akıp geçiyordu. O hep dışarıdan bakan oluyordu."

Geçtiğimiz yıllarda okuduğum bir kitabın geç yorumuyla geldim. Bilgisayarımın klavyesinin bozuk olması, taşınma ve yerleşme telaşı, iş durumu derken blogdan epey uzak kaldığımın farkındayım. Ve hiçbir sosyal medya hesabını burası kadar benimseyemiyorum. 
O yüzden söz verip baskı altında kalmadan dilediğimce yazmaya aynı şekilde devam edeceğim. 
Arada taslaklarımın tozunu alıp fî tarihinden kalma yazılar paylaşabilirim, anlayışınıza sığınıyorum :p 
Sararmış çeyiz sandığından mı çıkardın bunları, miras mı kaldı gibi incitici şeyler söylemeyeceğinizi umuyorum. :) Gereksiz kamu spotundan sonra yorumuma geçebilirim. 
(Not: Yukarıdaki girişi taslaktaki bu yazıyı düzenlemeye karar vermişken yazmıştım. İki seneye yakın bir zaman olmuş. :p )


Kütüphaneci kitabı kötü bir tesadüfe uğramış kitaplardan biri. 
Aynı dönemde (2013) hem Artemis Yayınları hem Epsilon, Kütüphaneci adında bir kitap çıkarmıştı. Talihsiz bir olay bu, hem kitap açısından hem yayın evleri açısından.

Ben de bu yazıda sonuna kadar okumuş olduğum için ağırlık Artemis'te olmak üzere bu iki Kütüphaneci kitabından bahsedeceğim. Hayır, Kütüphaneciler haftasına özel bir yazı falan değil. :)



Öncelikle kısaca Epsilon'dan çıkan Kütüphaneci - Judith Kuckart'tan bahsedeyim. Kitabı yarım bırakmış olduğum için epey kısa olacak zaten. :p
Yazarı sanırım 2016'da Tüyap'a davet edilmiş, adından söz ettiren Alman bir yazarmış. Benim pek bilgi sahibi olduğum bir yazar değil. Maalesef, kendisi konusunda cahilim. İki kitap arka arkaya çıkınca karşılaştırılabilir diye almıştım merak ederek. Seneler oluyor. 
Kitapları da arka arkaya okumaya karar vermiştim. 


Artemis'in korkunç kapağının yanında Epsilon'un kapağı çok daha hoş. Kesinlikle!
Ben ayrıca kitabın yabancı kapakları olan resimdeki ilk ve üçüncü kapağı da çok beğendim. 

Ne yazık ki Epsilon'dan çıkan kitap -yor diliyle yani şimdiki zamana göre çevrilmişti. Yabancı dilde bu çok sorun olmasa da Türkçe kitaplarda ciddi bir göz tırmalanmasına yol açıyor. Nadir kitaplar hariç ben hiç odaklanamıyorum bu şekilde çevrilmiş kitaplara. 
Ama pes etmedim, adapte olarak okumaya devam ediyordum ki Thomas Mann isimli karakterin zihni beni o kadar çok rahatsız etti ki kitabı yarım bırakmaya karar verdim. Ve ait olduğu yere göndererek bir kütüphaneye bağışladım. Umarım orada mutlu olursun Thomas.

Ve Artemis'ten çıkan Kütüphaneci - Logan Belle 


"Zihin kendine özgü bir yerdedir ve orada bir cenneti cehenneme, bir cehennemi cennete dönüştürebilir." Milton - Paradise Lost

Bu kitap da beklentilerimi karşılamadı maalesef.
Ama en azından bitirebileceğim bir kitaptı. Kısaca konusundan bahsettikten sonra yukarıdaki cümlemin nedenini açıklayacağım.

Regina Finch, baskıcı annesi nedeniyle gözü pek açılmamış masum bir kızdır. Çabaları sonucu annesinden uzaklaşıp New York Halk Kütüphanesi'ne Kütüphaneci olarak girmeyi başarır. Bu en büyük hayallerinden biridir. New York Halk Kütüphanesi de bu tarz kitap ve filmlerde çok fazla kullanılan bir mekan. Ve çok güzel bir yer değil mi gerçekten? 
Yeni hayatına kavuşan Regina dünyanın en saçma yoluyla milyarder Sebastian Barnes ile tanışır. 2. karşılaşmaları ilkinden de felakettir. 
Bir şekilde Sebastian'ın radarına takılan Regina kendisini onun çekimine kapılmış bulur. 

Bu kitabı okurken fark ettiğim ilk şey karakterlere ısınamadığım oldu. Sanki uzaktan baktım onlara. Beni hiçbir şekilde içine çekmedi.  Sebastian'ın Regina'ya kıyafet almak istediği kısımlar beni irrite etti çünkü Sebastian bunu sanki Regina'nın başına kakarak yapıyordu. Oldukça da düşüncesiz bir karakterdi.

Bettie Page ve fotoğraf detayı güzeldi. Ama kitabın tepesinde kocaman Bettie Page Sunar! diye yazılmış olmasına rağmen iş Sebastian'ın Regina'ya Pin-up Kraliçesi Bettie Page'in fotoğraflarını içeren bir kitap hediye etmesinden ve Regina'nın onu rol model olarak görmesinden ibaretti. 

Kısaca etkisiz bir kitaptı.

Üzgünüm ama Regina Finch, bir Regina George değilsin.
Sevgiler. ^^


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

8 yorum:

  1. Canım Ben Her Neysem O *_*
    Elimde sadece Artemis'in kitabı var. Senin yorumundan sonra keşke tam tersi olsaymış demedim değil :) Her iki kitabın aynı dönemde çıkması evet zor bir durum yayınevleri açısından. Tam bir piştilik durumu :p
    Yorumlarını merakla bekliyorum <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkü ederim canım ^_^ Resimdeki kutuyu hatırladın mı :p

      Sil
  2. Yorumu yayınladıktan sonra Artemis ve Epsilon'u karıştırmış olmam. :P Kötünün iyisi demek istemiştim ama olsun :))

    YanıtlaSil
  3. @Kitap Tutkusu, teşekkür ederim, ben de senin yorumlarını merakla bekliyorum :) Şanssızsın, eminim Artemis'i tercih ederdin :p

    YanıtlaSil
  4. İki kitaptan da haberdar değildim. Yorumlarını okuyunca pek de eksiklik değilmiş dedim. :))
    Ayrıca Artemis'in Kütüphaneci kapağı gerçekten çok alakasız ve hoş görünmüyor..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle bir şey kaybetmiş değilsiniz. :)
      Artemis'in çok sevdiğim serileri var ama kapak konusunda gerçekten başarısızlar :/
      Teşekkürler ^^

      Sil
  5. Seni tekrar buralarda görmek çok güzel. Umarım arayı çok açmadan sık sık yazı paylaşırsın. Seni okumak çok keyifli. Sevgiler :-)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. ^_^ Ben de çok mutlu oluyorum. Sevgi bizden :p ♡

      Sil