20 Kasım 2019 Çarşamba

Eskiden Kitapları Yarım Bırakmazdım...


Merhabalar,
Eskiden asla kitap yarım bırakamayan biriydim. Seri belki ama kitap asla... 
Bunun altında yatan sebebi tam olarak bilemiyorum. Önceden bu kadar geniş bir kütüphanemiz yoktu, sevdiğimiz kitaplara ulaşmak daha zordu ve sevdiğimiz kitapları tekrar tekrar okurduk. Belki sebep buydu, belki de karakterlerin kitapta kaldığım yerde öylece donup kaldığı hissiydi. :) Onları da onları bekleyen sona ulaştırmak gerekiyordu. Bir okurun karakterlere karşı son görevi bir nevi... 

Elde bir sürü okunacak kitap birikince, okumak için eskisinden daha kısıtlı bir zamana sahip olunca ve eldeki fiziksel kitapları koyacak mekan daralınca eleme yapmak şart oldu. Çünkü bunların yanı sıra okumak istenen kitapları bu kalabalıkta bulamama durumu vardı. Seçeneğin çok olması seçme ve karar davranışını olumsuz etkiliyor, bu ortaya konmuş bilimsel bir durum. Bundan da hoşlanmıyordum. 

Okuduğum, tekrar okumayacağım, sevmediğim kitaplarımın kütüphanemde yük olması bana çok anlamsız gelmeye başladı. Binlerce kitap... Ama bana huzur, mutluluk vermiyorlar. Onlara verilen bakım, temizlik artı bir vakit kaybı. 


Bir dönem okuyacak kitap bulmakta ciddi zorluk yaşadığımdan olsa gerek, eskiden çocukça bir kitap açlığı çekerdim. Sanırım biraz büyüdüm. Ve kitaplığımda gördüğümde bana mutluluk veren, arada karıştırmayı sevdiğim az ve öz kitap olmasını istiyorum. 

Hal böyle olunca okurken bana hiç hitap etmeyen kitapları kendime işkence ederek okumaya çalışmaktan vazgeçtim. Bana mutluluk vermeyen kitaplar başkasına mutluluk verecekse 'Ya benimsin, ya kara toprağın' manyaklığıyla onları evde hapsetmenin bir anlamı yoktu. Ben de başkalarını mutlu edeceklere yere yani kütüphaneye bağışlıyorum onları.

Onlar mutlu, ben mutlu. :) Üzerimden öyle bir yük kalktı ki bu şekilde.
Fark etmeden kendimize ne kadar yükleniyoruz bazen. Tabi bu bilinç biraz da zamanla geliyor. Bu bir giriş yazısı olsun. Yarım bıraktığım bazı kitaplarla ilgili ufak notlar almıştım. Bir sonraki yazıda biraz da onlardan bahsedeyim. 

Son olarak; bazen özgür bırakmak, özgür kalmaktır... 
Sevgiler ^^


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

11 yorum:

  1. Ben de öyleydim beğenmesem de zorla kitabı okur bitirmeye çalışırdım ama sonra bu durum benim kitaplardan uzaklaşmamı sağladı o zorla okuduğum kitabı bitirdikten sonra günlerce elime kitap almaz olmuştum.Şimdilerde yarım bırakıyorum sonra tekrar deniyorum eğer dediğin gibi yine olmazsa o zaman güle güle diyorum bende satış ya da kütüphane bağışı :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Birçoğumuz sanırım bunu bir dönem yaşıyoruz. Harika bir taktik bence. Bazı kitaplardan emin oluyoruz bizlik olmadıkları konusunda ama şüpheye düşüyorsak çok güzel olur bu yöntem. Teşekkürler :)

      Sil
  2. Sana o kadar katılıyorum ki. Bir çok okur aynı şeyden muzdarip. Geçenlerde olan bir olayı anlatmak istiyorum. Ürün yelpazesi geniş bir iş yerimiz var. Gelen müşterilerden bir tanesi o kadar kararsız kaldı ki, şöyle bir şey anlattı: Otobüse bindiğini farz et, her yer boşsa nereye oturacağını şaşırırsın ama eğer bir kişilik yer boşsa düşünmeden oraya geçersin dedi. Bende ve bizde olan da bu. Kampanyalar, indirimler derken aldığımız kitaplar bir süre sonra bize keyif vermek yerine yük olmaya başladı. Özellikle ben bu kadar seçeneğin içinde ne okusam diye diye boğuldum ve okumaktan uzaklaştım. Az zaman, çok kitap diyorum ve zamanımı daha verimli geçirmek adına sevmediğim kitaplarla yollarımızı ayırmak en iyisi diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @kitaptutkusu benim uzun uzun anlatmak istediğimi özetlemişsin :) Aynı şekilde düşünüyorum. Hatta sadece kitaplar konusunda değil pek çok konuda bunu uygulamak istiyorum. Hayatları sadeleştirmekte fayda var gibi :p ♡

      Sil
  3. Aynı aydınlanmayı ben birkaç yıl önce yaşadım. Hiçbir kitabı yarım bırakmazdım, hiçbir kitabımı kimseye vermezdim. Sonra baktım evde kitap koyacak yer kalmamış. Bir de sevmediğim, bir daha okumayacağım, kitaplığımda öylece duran bir kitap neden dursun ki dedim. Artık ya kütüphaneye bağışlıyorum ya da takaslarda kullanıyorum. İnsan kendini hafiflemiş hissediyor.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Belli bir zaman sonra herkes farklı şekillerde tetiklenme yaşıyor demek ki :) Ben de öncesinde rahatsızlık vardı ama harekete geçiren taşınmak oldu. Hem de ne hafifleme :p

      Sil
  4. Eskiden ben de kitapları yarım bırakmazdım, belki de zamanımı koşturmadan geçirdiğim içindi. Şimdi sanki hiçbir şeye vaktim yok, her şey ucu ucuna yetişiyor. Hızlı okumaya çalışmamın da yarım bırakmalarda etkisi büyük, eskisi gibi zevk alamıyorum okurken. İşte bunlar hep yetişkin sorumluluklarıyla boğuşmaktan :d Keşke seneler öncesine dönsek, blogunun arka planını görüp ne kadar güzel ya sıcak bir ev kütüphanesi gibi diyerek ortak zevklerimizi keşfettiğim günlere, gotikten hoşlanıyoruz diye sevindiğimiz zamanlara... <3

    YanıtlaSil
  5. Ben de kitapları yarım bırakmayanlardanım, çok vaktimi alsa da o o kitap bitecek kafasındayım (bir kaç istisna hariç) ama okuduklarımı ben de bağış yapmayı düşünüyorum. Dediğiniz gibi yer kalmıyor :(

    YanıtlaSil
  6. @Gul Ozdemir Yerin yanı sıra sanki ciddi bir ruhsal yük de oluşturuyorlar bende son zamanlarda :/

    YanıtlaSil
  7. Şöyle bir örnek vereyim:
    Eskiden, yani çatal antenlerin yerini çanak antenler almadan önce, 3-5 kanallı yıllarda televizyon seyretmesi daha keyifliydi. Ama teknoloji geliştikçe yüzlerce kanal arasında boğulmaya başladık. Alternatif çok ama tat yok. Şahsen eskisi gibi izlemiyorum. Eskiden dizileri, filmleri yarıda bırakmazdım. :)
    Kitaplara gelince; elimdeki eseri yarım bırakmayı istemem. Kendimi zorlarım, ara veririm fakat öyle kitaplara denk geliyorum ki, "Beni yarım bırak, okuma beni" diyor sanki. Okurken gözümde canlandırırım, daha iyi kavramak için. Eğer canlandırmakta zorlanıyorsam, istemeyerek de olsa bırakıyorum, nadiren ama. Başkasına geçmek isterken, bu kez de okuma isteğim kaçmış oluyor. Evet, bazı kitaplar insandaki okuma şevkini öldürüyor. Kitapların çokluğu da insanı mutlu ediyor ama taşıması zorluyor bir yere giderken. Atmaya da, vermeye de kıyamıyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. @Ali Demiral, Seçenekler çoğaldıkça karar vermenin zorlaştığına dair pek çok araştırma var. O yüzden artık seçici davranmakta ve şartlara dikkat etmekte fayda var sanırım.
      Bazı kitaplardan aynı mesajı ben de alıyorum. :) Sadece eskiden buna kulak tıkayıp kendimi zor koşardım. Bir zamandan sonra insan geçen zamanın kıymetini anlıyor sanırım. Kitapları da kendimizi de özgür bırakmak en güzeli sanırım... Saygılar.

      Sil