2 Mayıs 2015 Cumartesi

Kızıl Yükseliş - Pierce Brown (Red Rising Trilogy / Kızıl İsyan #1)


Kitap Adı: Kızıl Yükseliş
Yazar: Pierce Brown
Çevirmen: Selim Yeniçeri
Yayınevi: Pegasus Yayınları
 Sayfa Sayısı: 445
Basım:  Nisan 2015
Seri: Red Rising Trilogy / Kızıl İsyan #1

Seri Sıralaması:
#1 Kızıl Yükseliş / Red Rising
#2 Altın Oğul / Golden Son
#3 Sabah Yıldızı / Morning Star


"Ölüm söylediğin kadar boş bir şey değil. Asıl boşluk, özgürlük olmadan yaşamaktır, Darrow. Boşluk; korku, kayıp ve ölüm korkusu tarafından zincire vurulmuş halde yaşamaktır. Ben o zincirleri kıralım diyorum. Korku zincirlerini kırarsak, bizi Altın'lara, Toplum'a bağlayan zincirleri de kırarız."

Kızıl Yükseliş duyurulduğu günden beri ilgimi çeken kitaplardan biriydi. Eminim bir çoğunuzun da hemen ilgisini çekti. Kapak tasarımıyla ve konusuyla öne çıkan bir kitaptı. Ciltli ve ciltsiz baskı olarak iki şekilde basıldı. Ben de çıkar çıkmaz kitabı satın aldım, ciltli baskılara zaafım olduğundan ciltli versiyonunu tercih ettim. Kitap elime ulaşır ulaşmaz okumaya başladım. Bu arada kitabı resmen işe gidip gelirken, yollarda okuyup bitirdim. :) Neyse, daha ilk bölümden beni yakaladı ve etkilendim. Her bölümde beğenimin, şaşkınlığımın ve etkilenmemin dozu biraz daha arttı. 
Ve durum böyle olunca daha ilk bölümden kitaptan ne kadar etkilendiğime dair kızları da taciz etmeye başladım. Bir kitaptan daha en başından bu kadar etkilenmek benim için çok nadir olan bir durumdur. Genelde de 'İşte budur!' diye kolay kolay başlamam. Kitabın temposu, şaşırtıcılığı ve etkileyiciği hiç düşmedi, aksine bölümler devam ettikçe sürekli arttı.
Her bölümle kurduğum bir cümle vardı: "Bu kitap beni daha ne kadar şaşırtabilir?" Ama bu sözümün aksine daha fazla şaşırtmaya devam etti. 

Konudan bahsedersem; insanlar artık dünya dışında, başka gezegenlerde koloniler kurmuştur. Bunlardan biri Mars'tır. İnsanlık renklere göre sınıflara ayrılmıştır. Toplumu yöneten en üst sınıf Altınlardır, bir nevi üstün ırktırlar. En alt sınıf ise Kızıllardır. Kızıllar gün yüzü görmeden toprağın altındaki madenlerde çalışıp, gezegeni gelecekteki nesillere hazırladıklarını zannetmektedirler. Bunun gururuyla çalışmaktadırlar. Gezegen yaşanabilir hale geldiğinde emeklerinin karşılığını fazlasıyla alacaklardır. Ve sürekli verilen mesaj şudur: 
"İtaat en yüce erdemdir." 


Ancak Kızıllar kandırılmışlardır. Gezegen çoktan insanlaştırılmıştır ve diğer renkler sefahat içinde yaşamaktadırlar. Kızılların beklediği gün asla gelmeyecektirler. Onlar toplumun köleleridirler. 
Darrow da bu şekilde yaşayan Kızıllardan biridir. 16 yaşındadır ve kolonilerinin göz bebeği olan Eo'yla evlidir. Babası bir tür isyan kabul edilen dansı yaptığı için asılmıştır. Eşi, Darrow'a kandırılmışlıklarını gösterdikten sonra aynı şekilde asılır. Bir şekilde Ares'in oğullarının himayesine giren Darrow, altınların arasına sızacak, toplumu zincirlerden kurtarmaya çalışacaktır. 
Bunun için öncelikle altınların eğitimlerini alıp, yükseldikleri Enstitü'ye girmelidir. Ancak her şey sınavlarla bitmiyordur. Enstitü'nün sıra, masa, defter, kitap tarzı bir okul olmadığını anladığında Darrow, kendini bir ölüm kalım mücadelesinin içinde bulur. Olaylar böyle başlar.

"Ben dünyaları ateşe verecek olan kıvılcımdım. Ben zincirleri kıracak olan çekiçtim."

Üç kitaplık bir seri. 3. kitap henüz yurtdışında da çıkmadı. Okurken ara ara aklınıza Açlık Oyunları serisi gelebilir. Distopya olmaları, yine kandırılan ve aç bırakılan kolonilerin varlığı, yöneten üst tabakanın tavrı ve tarzı, verilen ölüm kalım mücadelesi gibi yönlerden benzer olmalarının yanı sıra bu kitabın çok daha farklı bir yolu olduğunu söyleyebilirim. Sadece Açlık Oyunlarını akla getirebilir, sonuçta yukarıdaki gibi ortak yanları var. Onun dışında çok da fazla paralellik yok, Kızıl Yükseliş çok çok daha farklı bir kitap. Ve bana göre daha üst düzey bir kitap.
Bu seriyi beğenmekle  kalmadım, bayıldım. Üçyüz milyonuncu kez dediğim üzere beni çok etkiledi, birçok yerde resmen vurdu. 
Beni en çok çarpan kısımlardan biri şuydu: 

"Gülümsememe rağmen, içten içe ne kadar soğuk olduğumu bilmiyordu; sohbet, mimikler, gülümsemeler, hepsi roldü. Matteo beni iyi yetiştirmişti fakat hakkını vermem gerekirse Julian hiç de canavara benzemiyordu.
Bir canavar olmalıydı."

Bu kısım hakkında belki de sayfalar dolusu yazabilirim. Düşmanının, hepsini öldürecek kadar bilendiğin bir sınıfın canavar olmasını beklemek, canavar olmaları işleri kolaylaştırırdı herhalde. Ama hepsinin öyle olmadığını görmek, bambaşka taraflarını tanımak oldukça çarpıcıydı bana göre. 

Tüm renklerin sembolleri ve piramitteki yeri ise şöyle:

Distopya severlerin çok beğeneceğini düşündüğüm bir seri.
Ben de devamını merakla bekleyeceğim. 
Sevgiler :*

PUANIM:


Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

6 yorum:

  1. Merhaba
    Eski yazılarını okuyorum hep :) Bir süredir blog yazılarını okuyamıyordum baya birikti. Bu kitap hakkında iki blog yorumu okudum bir tanesi seninki. Diğer arkadaş o kadar heyecanlı bulmamış ama konu ilgi çekici demişti. Senin yazından acayip bir heyecan var gibi bir izlenim sahibi oldum. Bunun yanında bazı alıntılar almışsın ama bunlar bana bir yerlerden acayip tanıdık geliyor. Buda beni biraz başka yerlerden acaba fazlaca etkilenmemi var diye düşündürdü. Daha diğer iki kitap çevrilmemiş dilimize. Sizleri takip ederek bu seriyi okuma listeme atsam mı diye karar vereceğim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba,
      Teşekkür ederim ^_^ Konu ilgi çekici ve yazar da oldukça ince örmüş. Özellikle distopya seven birinin beğeneceğini düşünüyorum. Oldukça basit işlenmiş distopyalar okuduktan sonra bu kitap ilaç gibi gelmişti. Esinlendiği seriler belki olabilir yazarın ama hepsinin ötesine taşımış. Ben çok beğendim. Son zamanlarda okuduğum en iyi distopyalardan. Ama tabii ki zevk meselesi. Ben devam kitabını merakla bekliyorum. Okuduğumda zaten yorumlarım :)

      Sil
  2. Selam, piramit görseli dikkatimi çekti. Ne piramidi diye anlamaya çalışırken yazınızı görüp okudum. Çoktandır kitap arıyordum ben de bilim kurgu severim, kitabı en kısa zamanda alacağım teşekkürler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba, piramit görseli görünce ben de normalde bir huylanırım :D Ama burada hiyerarşiyi gösteriyor. Bilimkurgu ve distopya seviyorsanız beğeneceğinizi düşünüyorum.

      Sil
  3. Kapaklar harika duruyor.
    Çok çekiciler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle... Ayrıca içerikleri de çok güzel :)

      Sil