26 Mayıs 2014 Pazartesi

TARRYN FISHER'LA RÖPORTAJ


Tarryn Fisher, Love Me With Lies serisinin ilk iki kitabı Fırsatçı ve Tehlikeli Kızıl (okundu, yorum yakında^^) ile  bizi gerçekten değişik karakterlerle ve alışık olmadığımız bir hikayeyle buluşturdu. Bu nedenle kendisine bazı sorular sormak istedim, beni kırmadı. Yeni kitabının yoğun tanıtım sürecinde bana vakit ayırdı. 
Teşekkürler Tarryn ^^ 




Röportaja geçmeden kendisini biraz tanıyalım. 


"Yazar, Love Me With Lies serisini yazmadan önce, yetimleri yakalayan bir köpekle ilgili bir seri yazdı. Bu seri arkadaşları tarafından yazılmış en iyi kitaplar olarak kabul gördü ve Tarryn daha beşinci sınıftayken bir hikaye anlatıcı olmak istediğine karar verdi. Yazar olarak doğduğuna memnun olan Tarryn, ailesi ve lamaları Milton ve Mort ile Washington'da yaşıyor.



1-Bu kitabı nasıl bir ortamda neler hissederek yazdın? Örneğin; nerede yazdın, ne dinledin?
Kitaplarımı her daim bir cafe'de yazarım. Yazarken müzik dinlemeden duramam. Genellikle Florence ve the Machine dinlerim. 

2- Naif ve iyi huylu bayan karakterlere alışmıştık. Ama şimdi  “Love Me With Lies” serinle, hırslı, istediğini alan, neredeyse kötü karakterlerin de harika olabileceğini öğrendik. Neden böyle bir seri yazdın? İlham kaynağın neydi?
İlhamım kendimdim. Olivia'nın düşünceleri ve tepkileri bende de mevcut, ben de o şekilde düşünüyor, o şekilde tepkiler veriyorum genellikle. Ayrıca aynı karakterlerin tekrar ve tekrar önümüze konulmasından sıkılmıştım artık.   

3- Hikayeye üç ayrı pencereden bakıyoruz: Olivia, Leah, Caleb. Hangi karakteri yazması daha kolaydı, hangisi daha zordu?  
Caleb bakış açısı olarak yazması en kolay karakterdi. Leah kesinlikle ama kesinlikle yazması en zor olandı. Caleb'la daha yakın ve bağlı hissediyorum kendimi. Onun ve benim çok benzer olduğumuzu düşünüyorum.   

 4- Şu an üzerinde çalıştığın kitap hakkında bizlere biraz ipucu verir misin? 
Yeni kitabımın ismi "Mud Vein". Love Me With Lies serimden çok farklı bir kitap. Bir kadının geçmişinden biri tarafından kaçırılıp, bir kafese hapsedilmesini anlatıyor.






Burada araya gireyim :) Yazarın yeni kitabını tanıyalım:



Kendini toplumdan soyutlamış, münzevi romancı Senna Richards, 33. doğum gününe uyandığında, hiçbir şey aynı değildi. Elektrikli tellerle çevrili bir kafeste, karların ortasında bir evde kilitliydi, Senna'ya neden kaçırıldığını bulması için ipuçları bırakılmıştı. Eğer yeniden özgür kalmak istiyorsa, geçmişine yakından bir göz atmalıydı. Geçmişi hala hayattaydı. Ve onu kaçıran kişi hiçbir yerde yoktu. Hayatı  pamuk ipliğine bağlıydı ve Senna sonunda bunun bir oyun olduğunu fark etti. Hem de tehlikelisinden. Yalnızca gerçek onu özgür bırakabilirdi. 



 5- Kitaplarının Türkçe edisyonları hakkında ne düşünüyorsun? 
Sadece senin gönderdiğin Fırsatçı'nın Türkiye kapağını gördüm. Tehlikeli Kızıl'ın kapağını görmeyi de çok isterim. Eminim onun kapağı da çok güzeldir. Kitaplarımın Türkiye'de basılmış olmasından çok gurur duyuyorum.  
(Bu kısımdan sonra kendisine iki kapağı da tekrar gönderdim tabi ki:) 

 6- Türk okuyucularından geri dönüşler alıyor musun? Nasıl bir duygu? 
Çok heyecan verici bir durum ve harika hissettiriyor. Türkiye'deki insanların Olivia hakkında yazdıklarımı okuyor olmasına gerçekten inanamıyorum!  



Kendisine bu keyifli sohbet için çok teşekkür ederim!
Yazara ulaşabileceğiniz sosyal medya adresleri:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder