Yasal Uyarı: Bu post bolca resim içermektedir...
Bridget Jones'un Günlüğü serisini çok severim... Hala ilk kitabı bulamamış olsam da... Ara ara döner evdeki tüm abur cuburları döker ve filmleri yeniden izlerim... :) Tam da bir Mark Darcy'ciyimdir...
Bridget'i bilirsiniz; arada terk edilince bunalıma girer, günlerce dışarı çıkmaz ve kız kurusu olarak ölüp, ölüsünün kurt köpeklerince yeneceğine inanır :)
İşte son bir kaç haftayı saymazsak son zamanlarda ben de aynen böyleydim... Hayır, terk falan edilmedim... :p
Sağlık sorunları falan derken eve kapanmıştım, bu arada çikolatacı olan en yakın dostum bana o kadar çok çikolata taşıdı ki sonuç Bridget'in bir aşağıdaki resmi gibi oldu...
Pijama giymeyi çok severim... Özellikle film izleyeceğim zaman abur cuburumu alır, pijamalarımı giyer; üzerime bir battaniye alır, uzanıp tek başıma izlerim... Sinemaya gitmekle pek aram yoktur o yüzden malesef ki... Çok beklediğim filmler olduğunda giderim sinemaya, ama genelde film izlemek deyince aklıma üstteki yazımda ve alttaki resimdeki haller gelir :)
Sadece film/dizi izlerken değil, bir şeyler karalarken -hala ufaktan günlük tutarım- ve kitap okurken de böylesine dağıtırım aslında çoğu zaman...
Gelelim bu sıralar yine neler denemişim?
Ramenle imtihanımdan sonra bu kez tavuk aromalı noodle denedim ki ben :)
Bu yazımdaki gibi yine bir facia bekliyorsunuz biliyorum o zaman başlıyorum anlatmaya :)
Markette alışveriş yaparken görmüştüm bunu ben... Denesem, denemesem derken "Cesur olmak lazım, yeni bir şeyler denemeden yeni bir şeyler öğrenemezsin benherneysemo..." dedim ve annemin ezici bakışlarına rağmen aldım :) Yaa, arada içimden böyle bilgece laflar ettiğim de oluyor benim, şaşırmayın:)
Paketten çıkan malzeme budur...
Ve de böyle bir aroma paketi vardır içinde, o kadar azdı ki hepsini koydum... Cesaret! Cesaret!
Bu arada yine nasıl bir heves içerisindeysem resim çekmek paketi paraladıktan sonra geldi aklıma...
Bu da kendisinin pişim aşaması... Sonrasını hiç bekleyemedim, yiyiyerverdim...
Vee faciaa dememi bekliyorsunuz değil mi?
Yok yahu... Hele de ilk fiyaskodan sonra daha bir güzel geldi bana tadı. Baharatı yerindeydi, hatta biraz da yavan bile geldi. Diğeri 5 üzerinden -500 puansa bu da 5 üzerinden 3 alır yani...
Ramen yazımın altına gelen yorumlardan birini dikkate alarak bir sonraki noodle deneyimimde soslu bir şeyler yapacağımdır, böyle kuru kuru olmadı... Yine de hayal kırıklığı da olmadı :) Umut doldu içim...
Efendicağazıma söyleyeyim; abimin Çin'e giden bir arkadaşı abime aldığı hediyelerin içine bir de bu çaydan koymuş... Abimin bitki çaylarıyla pek arası olmadığı için tabi ki ben devraldım, sonuçta benim uzmanlık alanım :p
İlk fırsatta da demledim kendisini... Hafif tütünümsü bir tadı olsa da annemle biz çok sevdik... Hatta abim bile özendi, içiverdi. Onun da onayını aldı... Hoşumuza gitti, arada demliyoruz, annemle Kore dizisi izlerken içiyoruz :)
Çikolata severim, hangi bayan sevmez ki? :)
Çiğköfte, mantı ve dondurma aşkımdan sonra gelir kendisi... Sıcak çikolata da severim, Dr. Oetker'in Duble çikolatasına rastladım markette. "Çikolata güzelse, duble çikolata da daha güzel bir şeydir, ilkokul seviyesi matematik sonuçta canım!" dedim ve alıp denedim... :)
Bardağın yarısına gelmeden de Feridun Düzağaç'tan bir şarkı patlattım... "... Bu matematik bizi kandırıyor, hocaaam!" Şarkıdan da anlaşılacağı gibi pek de ilkokul matematiği değilmiş. Bildiğiniz çikolatadan ve sıcak çikolatadan soğudum. Aman uzak olsun benden artık :/ İşte yeni tatlar denerken bu tarz şeyler de olabiliyor, cesaretinizi kaybetmeyin canlarım...
Sonra efenim biricik en yakın dostum kod adı G'ciğim bana bu aralar o kadar çok çikolata taşıdı ki... Örneğin;
Benim sevdiğim çikolata kaplı fıstıklı lokumla, mavili/pembeli badem şekerlerinden hoş bir paket yapmış bana. Çok da ince ruhludur kendisi benim en sevdiğim renk olan mordan bir fiyonk yapmış...
Buna benzer sürpriz yumurtaya benzeyen çikolatadan yumurtalar paketim vardı ama boş bir ara sütle yediğim için resmini bile çekmemişim :) Aslında çektim diye hatırlıyordum ama bulamadım bir türlü... :/
Başka bir gün de elinde şu paketle geldi G'ciğim...
Evet, evet; yine çikolata... Bu konuda 3 teorim var; ya bu kız bıktı çikolatadan bana getirip kurtuluyor... Ya da bana aşık! :D
Aslında en mantıklı teorim; kendisinin kusursuz (!) fiziğimi (!) çekemediği :D Kesin öyle, kesin...
Sonracığıma bir gün biz biricik kuzenim S ile G'lere gittik... Yemek, çay, bolca muhabbet derken gitmemize yakın kahve yaptı G... Bakın o kadar yemek şu bu diyorum kesin fiziğime bir saldırı bu kesin! :D
Yiğidi öldür hakkını yeme! demişler. Mutfakta çok iyidir benim G'm... Kahvesinin 1 karış köpüğünden belli oluyordur sanırsam :)
Kahveleri içince G'nin annesi hadi kızlar toplaşın size bir fal bakayım dedi :) Esprisine tabi. Ne demişler: "Fala inanma ama fala bakacak birini buldun mu da yakasını bırakma!" Bugün içimden ne bilgece sözler geçiyor değil mi? :)
Bu da fal seansından sonraki halimiz... :)
Bakın bakın! Kahvenin yanına ne getirmiş G! Yaa teorimi ispatladım işte! :( Böyle dost görünüp, düşman olanlar da var işte :( Aşk olsun, G!
Arada beyaz çikolatalar da vardı ama benim: "Aa, resim çekeyim." dememe kalmadan sırra kadem basmışlar...
Şu da benim falımdır!
Tabağın ortasındaki KALP'e dikkat beybiler!
P.S: Bu işlerden anlayanlar alta yorum yaparsa sevinirim? Siz ne görüyorsunuz falımda :p
Ama şu falımdaki KALP'i hiçbirine değişmem tabi:
Son olarak dondurma sezonunu da açtım! O kadar ki rüyamda annemin aldığı dondurmaları yiyen abimle kavga ediyordum :)
İşte böyle canlarım... Ağzınız tadı hiç bozulmasın... Sevgiler... :)
P.S: Sonuç: Diyete başladım :/
Bende evde pijama altları ile dolaşırım ev hali pijamam yatak pijamam ayrı eee hijyen tabi:))
YanıtlaSilBu filmi ziledikten sonra depresif halimi çok benzetmiştim ve ben de terk edilmedim. İlla terk edilmeye gerek yoktu her kızın içinde bir Brigdet var diyorum.
Evde pijamayla dolaşmayı ben çok severim, ama annem ölesiye nefret eder :D O yüzden o fark edene kadar gezerim bir de yatma saatine yakın film izleyeceğim zamanlar...
SilKeslinlikle kendimi dağıtan halim aynı :D Bence de hepimizde bir Bridget var... Acayip de Mark Darcy'ciyimdir :D
Ramen'i görünce dayanamadım. Bayılıyorum ona. Diğer markaları denemedim bile. Hem tok tutuyor hem de tadı çok güzel. Turuncu paketi var o daha aromatik. Yeşil sebzeli hiç hoşuma gitmiyor ama. Bir de yanında yağı var bir çeşidin onu tavsiye etmem çok tuhaf yapıyor. Baharatı ve acısıyla süper oluyor. Hatta acı yiyemeyen ablamın acı biberini de ekliyorum, tadından yenmiyor. Ama canım çekti şimdi olmaz ki böyle :D
YanıtlaSilKore dizilerinde izlerken ben de bayılıyorum :( Ama şöyle ben de tencerede pişirip kapağında yiyen Koreliler gibi şapur şupur yemek istiyorum ama linklediğim yazıda da dediğim gibi Kungfu vardı bi tek ve onun da kırmızısı ki hiç güzel olmadı :/ Tavuklu deneyeceğim aklmda o var ve Kungfu yemem daha :/ Çubuk da alcam tam olaya uygun :) Önerdiğin bir marka var mıdır ?
SilÇubuk bulursan nereden aldığını isterim. Evdekiler bitti şimdi çatala talim ediyoruz :( Bir sitede metal kaşık çatal ve çubuk satıyordu ama devam ediyor mu bilmiyorum.
SilBaşka markaya rastlamamışım iyi ki, zaten tereddütle başlamıştım öyle bir başlangıçla tövbe ederdim :D Bu markanın bardakta olanı da var et parçalı benim çok hoşuma gitmedi özellikle tavuk eti yakışıyor ramen'e.
Bir de o tencere olayına taktım bak. Koca tencere yiyorlar tık yok. Çok doyurucu, bana mı öyle geliyor anlamadım. Arada gözüm dönüyor 2 paket yapıyorum bitene kadar akla karayı seçiyorum :D
bulursam söylerim tabi ki :)
SilAma markayı söylememişsin :(
Bence de tavuk daha iyi olur benimki büyükbaştı :p Çok ağır geldi o yüzden...
Umutluyum, seveceğim bir ramen bulacağıma inanıyorum :)
Aynen ya daha pişmesini beklemeden tencereden didikleyip sonra kapağıyla yiyor adamlar :D
Hım ramen markası mı diyorsun? Resimdeki tabi ki :D Yediğim bir marka olduğundan yazmak istedim özellikle :D
SilTadı beni de bozmadı zaten... :) Normalde de beyaz et tercih ederim, ben bir deneme yapacağım yakınlarda yine, mutfağı yakmaz veya gıda zehirlenmesi yaşamazsam yazarım yine :)
SilÇok teşekkürlerr...
eheheh bu ramen olayını iyi geçtiyse o vakit umutsuz olmayalım :) Fighting!! :D ama şimdi bu post tan sonra cidden diyet yapmalısın :)) Yanii okurken ben bile sanki yedim de aldım kiloları oldum :D Post'un çok güzel olmuş canımm, ellerine sağlık <3 O G arkadaştan herkese lazım bu arada :D
YanıtlaSilAynen Esramm, yılmak yok! Fighting! :) Ah ah hem de ne diyet! Bu G de dostum mu düşmanım mı anlayamadım :( Sence?
SilYorumun için teşekküler, KALP! :D
Süper bir yazı olmuş canım :))
SilYazdıklarına tek tek yorum yapasım var ama halim yok :/ en yakın zamanda bir tel konuşması yapmamız lazım bebişim!!1 <3
Teşekkürler ikizim :) Aslında bu konuyu telde de konuşmuştuk diye hatırlıyorum :p Ama özledim seni, konuşalım! KALP!
SilHahaha :D yazdıklarının hepsini konuştuk desem ikizim!! KALP
SilYorgunluğuma ver! Ama konuşalım, özledim seni ki sanırım 5 gündür konuşmuyoruz!! KALP
Aynen, ben de konuştuk diye hatırlıyorum çünkü :)
SilAh kuzum yorgunsun sen tabi. Sen artık koskoca müdiresin bense bütün gün pijamalarıyla evde dolaşmış biri :( Ayrı dünyaların ikizleriyiz :D
Ehehe, konuşalım ben depresyon moduna bağlamadan:p
Ayy Allah'ım canın depresyona mı girmek istiyor ikizim?
SilGel sen ben sana puding yaparım birşeyin kalmaz!! KALP KALP KALP
Anemmm pudingin olduğu yerde depresyon mu olur!!! :D Girmem ki o zaman! Ama light olsun please :( Kusursuz fiziğime (!) bir şey olursa o zaman kesin depresyona girerim :(
SilAyy yok bu kız illa depresif takılacak! İkizim, canım, ciğerim KALP ben pudingi depresyondan çık diye yapıyorum kuzum gir diye değil :D
SilYarın müsait olduğum an senle teldeyim KALP
Light ve de kakaolu olursa asla girmem! :D
SilTamamdır, beklemedeyim ikizcanım! Kalpler! :D
mcx mcx kalp kalp
SilBlogunu yeni kesfettimmmm! Mark Darcy dediler geldim :P Bu arada Mr. Darcy demişken eger izlemediysen şiddetle Pride& Prejudice BBC versiyonu dizisini tavsiye ediyorum. Boyle bir sey yok! Ne zaman Mr Darcy yoksunlugu ceksem acip izliyorum. Sevgiler!
YanıtlaSilMark Darcy denirse ben de gelirim!! :) Bilmem mi Jane Austen'ın Mark Darcy'sini. Zaten Helen Fielding de Bridget serisini yazarken karakter ismini Jane Austen'dan almış. Ki iki filmde de Darcy'i Colin Firth oynamış. Çok hoşuma gitmiştir bu ayrıntı hep :) Güzel yorumun için çok teşekkürler... :)
SilEvet evet neyse ki bu Austen'in artci sarsintilari devam ediyor da biz de yeni Darcy yorumlamalari izleyebiliyoruz cok sukur.
SilP&P in hem turkcesini hem de ingilizcesini defalarca okuyan bir deli var karsinda :) Yazilarinin devamini merakla bekliyorum.
Aynen devam etsin isterim ben deee :) Mark Darcy bir tanedir...
SilDünyadan erken ayrılan değerlerden Austen... :(
Ben de eksik Jane Austen kitaplarımı edinmenin peşindeyim...
Tekrar teşekkürler... :)
Sahiden yaratıcı bir yorum katmışsın...uzun zaman olmuştu izlemeyeli ama yıllar sonra ben de Bridgestone günlüğü serisini tekrar izleyebilme şansına kavuştuğum için çok mutlu oldum en son bakardım ve çok aradım bit türlü bulamadım uzun bir süre en sevdiğim filim servisidir ilk izlediğimde daha orta okulda duygusallıktan bi haber mantikla duygusallık arasında kalmışken izlemiştim ve o zamanlar günlük tutma aşkı doğmuştu... netice 15 yıllık evliligimde 2 kiz cocugu annesi olarak yine izleme fırsatı oldu ve bu bir tarihe tekerrür hissi verdi ... ilk izlenim verdiği şekilde kendisini izleyebilen mükemmel bir film olmuştur.. ve yorumlamalarınız da ayrı bir renk katmış... sevgiler
YanıtlaSilMerhaba, teşekkür ederim :) bu yazıyı yazalı 10 seneyi geçmiş, Bridget' ın 3. filmi çıkmış, neler neler yaşanmış. Ama ben hala arada açar bu filmleri izlerim :p Sevgiler :)
Sil