28 Ocak 2013 Pazartesi

Spartacus - İlk 3 Sezon - Kill Them All! -


Tam da yeni sezonun başladığı şu günlerde biraz da Spartacus'tan bahsedeyim dedim... 

-Yorumum fazla spoiler içermemekte, hele can alıcı detayları asla içermemektedir. -

Dizi, film veya kitap; genelde tarihi yapımları severim... İlk sezon "Blood And Sand" başladığında yakın bir arkadaşımın ısrarıyla başlamıştım diziye.

İlk uyarım dizinin içeriğine dair... Dönemin çarpık zevk anlayışını anlatmak için hem cinsellik, hem de arena sahneleri oldukça cüretkar. Kan tutuyorsa veya cinselliğin rahat kullanıldığı yapımlardan hoşlanmıyorsanız hiç başlamayın derim... 

Dizide esir düşen, Roma'da köle olan -ki gladyatör de olsa köle köledir- bir adamın tüm Roma'yı karşısına alarak özgürlük için savaşı anlatıyor.

İlk sezon Blood and Sand'de Trakyalı bir adam -ki bu adamın adını hiçbirimiz bilmiyoruz- eşi Sura'yla yaşadığı köy tehlikeye girince Romalı Gaius Claudius Glaber'ın ordusuyla anlaşıp vahşilere karşı savaşmayı kabul eder. Ancak daha anlaşma günündeki sivri tavırlarıyla Gaius'un olumsuz yönde dikkatini çeker. İşler kararlaştırıldığı gibi gitmeyip, verilen sözler de tutulmayınca adamımız kaçar. karısını da bulur ama köyleri yakılmıştır. Adamımızın bu hareketi diğer Trakyalıları da etkileyip savaşın seyrini değiştirmiştir. 

Küçük düşen Gaius'un verdiği emirle adamımız yakalanır. Eşi Sura köle olarak satılır. Gaius'un emriyle ve de tüm nefretiyle arenada idam edilecek olan adamımız ise rakiplerini yenince halkın sevgisini kazanır ve halk ona bir isim verir: "Spartacus". 

Böylece Spartacus, Batiatus'un hanesine gladyatör olarak yetiştirilmek üzere alınır. Ve olaylar bu başlangıç doğrultusunda gelişir... 



Karakterlerden bahsedelim...
İlk ikili Batiatus ve eşi Lucretia: Batiatus kendine toplumda yer edinmeye çalışan ve bu uğurda her "şeyi" yapacak kadar hırslı biri. Tam bir Romalı! Ama onun hırslarını asıl yönlendiren kişi gülen yüzü ve düşünceli tavırlarının arkasında bir piton yılanı saklayan karısı Lucretia. Adamın başını yaktın resmen!

Ve 3. sıradaki adamımız Spartacus. Ona ne yazsam az, izleyin ve görün ;)

Doctore- Oenemaus: Gladyatör eğitmeni. Onu kuma ilk ayak basan gladyatör adaylarına "Ayağınız altındaki nedir?" şeklindeki yaratıcı sorusundan hemen tanıyabilirsiniz...  Onuruyla yaşamak ve ölmek üzerine programlanmış bir adam! 


Ve ahh, ahh benim diziyi onlar için bayıla bayıla izlediğim çift: Crixus & Naevia
Crixus, yenilmez Galyalı, Capua Şampiyonu!
Ama aşk konularında ve duygularını ifade etmek konusunda öyle bir kütük ki bir yandan üzülüyor insan hallerine :) Naevia ise basit bir köle... İkilinin hali ne olacak sorusu yakamı bırakmamıştı :)
Naevia karakterini oynayan oyuncu değişince hayata küssem de onları seviyorum...



Vee dizi olur da kadrolu kötü olmaz mı? Batiatus ve Lucretia'dan sonra kadrolu kötülerimiz sırasıyla: 
Ashur: Tam baş belası... İzleyin ve deli olun...
Gaius ve Ilithya: Çift başlı yılan diyeyim siz anlayın!

İlk sezon harikaydı. İşlerin aslında ne kadar büyüyeceğinin de kanıtıydı. Spartacus ne kadar savaşçı da olsa karısına bağlılığı, doğru şeyleri yapma çabası ve arada bocalaması çok güzel...

Velhasıl-ı kelam ilk sezondan sonra Spartacus'u canlandıran oyuncu Andy Whitfield kanser olduğunu öğrenince tedavi süreci başladı. Kendisi 2. sezonda oynayamayacağından ötürü yeni sezon yerine Batiatus hanesinin Spartacus'tan öncesini anlatan 6 bölümlük bir sezon çekildi: "Gods of the Arena."

Bu sezonda o dönemin şampiyonu Gannicus ve onun aşk üçgeni (ki çok ama çok etkileyiciydi!) anlatılıyor. Ayrıca Batiatus'un hırsının altında yatan nedenleri, Crixus'un haneye geliş hikayesini de öğreniyorsunuz... 



Son yayınlanan sezon Vengeance'da ise bir destan yazıldı resmen! Sezon hakkında fazla konuşmak istemiyorum çünkü spoiler vermeden yazmam çok ama çok zor. 
Yalnız önemli bir nokta olarak kanser tedavisi gören başrol oyuncusu Andy Whitfield kansere yenik düşünce :'( onun yerine Liam Mcintyre kadroya alındı. 

Çoğu dizide başka birinin yerine gelen oyuncunun rolü ve diziyi katlettiği çok görülmüştür ama ben Liam'ı diziye yakıştırdım. Sesi çok karizmatik, savaş sahnelerinde çok başarılı ama gözler yine de Andy'i arıyor. Belki onu izlememiş olsak Liam'ı daha da çok sevebilirdik... Andy tam dava adamıydı, yüz ifadesi, söylediklerine kendisi de inanıyor gösteren mimikleri harikaydı. Bu tarz sahnelere Andy çok yakışsa da Liam'ı da seviyorum :) Onun üzerinde de kendinden önceki oyuncunun vefatı ve üstün başarısı nedeniyle baskı oluşabileceği göz önüne alınmalı...


Bu da Vengeance'daki muhteşem dörtlümüz. Agron, Gannicus, Spartacus ve Crixus... 


Ve yeni sezon "War of the Damned" ilk bölümüyle ekrana geldi. Beklentimin çoğunu da karşıladı. Harika savaş sahneleri vardı... Ama bazı konuşma kısmında özellikle at kesen adamın Spartacus'un Spartacus olduğunu bilmeden onla konuştuğu kısımda gözlerim Andy'i aradı... 

Oğluna sinir olsam da Crassus'u sevdim... Rakibini küçümsemeyen, kendini geliştirmek için çabalayan, zeki de bir adam... tüm bunlar Spartacus'un aleyhine de olsa kaliteli bir düşman kazandı diyelim :)

Umarım sezon harika geçer... Sevgiler...
Diziden ufak alıntılar:

İlk olarak dillere pelesenk olmuş o söz: Kill them all!..

---

Gaius: Lanet bir kölenin elinde ölmeyeceğim!
Spartacus: Ben özgür bir adamım. Romalılar nihayet bize karşı yerini bilecek. Dizlerinin üzeri!
Gaius: Hiçbir şey kazanmadın. Roma ardımdan ordular gönderecektir. Çok yakında hak ettiğin sonu bulacaksın!
Spartacus: Belki... Ama bugün değil!..

---

Spartacus: Karımı kurtaramadım. Şimdi de bir canın bile önemli olacağı günleri görmek için savaşıyorum. Romalılar ve yaptıkları zalimliklerin sadece kötü birer anı olarak kalacağı günleri... 

4 yorum:

  1. Liebster Blog Award için seni mimledim
    http://erennadiraksamoglu.blogspot.com/2013/01/liebster-blog-award-mim-2.html

    YanıtlaSil