1 Ekim 2012 Pazartesi

Seninim - Maureen Smith (The Brand Clan #1)


Kitabın Adı: Seninim
Yazar: Maureen Smith
Orijinal Adı: Whatever You Like  
Çeviri: Dilek Kodal
Yayınevi: Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı: 302
Yayın Yılı: 2012
Seri: The Brand Clan Series #1

Seri Sıralaması:
#1 Whatever You Like / Seninim (Roderick&Lena)
#2 Anyway You Want It (Remington&Zandra)


"Arzular karanlık çöktükten sonra daha derinden alev alır..."

Bu kitapla başım dertte... :) İlk olarak çıktığında kapağına bayılmıştım, konusunu beğenmiştim, almayı çok istiyordum ama bir türlü alamadım... Daha sonra hakkında çok güzel yorumlar okudum, daha da çok heveslendim ama yine alamadım. Neyse en sonunda alabildim, birkaç saat içinde okudum ve bitirdim!.. Ama aradan haftalar geçmiş olmasına rağmen yorum yazamadım... 

Neyse ki şuan buradayımmm ve bu güzel kitap hakkında yazabilirimmm :)
Gerçekten son zamanlarda okuduğum en akıcı kitaplardan biriydi. Bu konuda hem yazarı hem de başarısından ötürü çevirmeni ve dolayısıyla Ephesus Yayınları'nı tebrik ediyorum... Hiçbir kısmında kitabı bırakayım da biraz ara vereyim demedim, su gibi aktı gitti

Lena kızımız gündüzleri iş kadını olarak bir enstitüde çalışmakta, bağış toplamakta;  geceleri ise kardeşiyle kendisine babalık yapmış büyükbabasının iyi bir bakım evinde kalmasını sağlamak ve bakım masraflarını karşılayabilmek için
zengin veya ünlü kişilere davetlerde eşlik etmektedir . Ancak işin içinde cinsel hiçbir hizmet bulunmamakta, Lena sadece davetlerde müşterilerine eşlik edip, davetten sonra yolunu ayırmaktadır. Çalıştığı yerin kuralı olarak da müşterileriyle arasına cinsellik konusunda sınır koymak zorundadır. Bu kuralı sadece bir kere çiğnemiş ve sonucunda da çok kırılmıştır. 

Çalıştığı yerin sahibi Zandra'nın çocukluk arkadaşı ve zengin ve de klişelerden uzak olarak siyahi olan oğlumuz Roderick; Japon iş adamları için düzenlediği davet için ondan yardım ister.  Lena kızımız esprili, güzel ve zeki biri olduğu için de çok talep edilen bir kişidir. Zandra bu işe onu uygun görür... Roderick de Lena'nın bu yönlerinden çok etkilenir ve onu elde etmeye daha o geceden karar verir. Kızımız Japon iş adamlarını bile kendine hayran bırakmıştır. 

Müşterisi olan Roderick Brand'le gecenin sonunda yakınlaşırlar. Roderick Lena'dan o kadar etkilenmiştir ki onu ikna ederek (nasıl kandırdığını yazmayacağım, spoiler olmasın:) 3 haftayı kendisiyle geçirmesini sağlar ve olaylar gelişir. 

Yine klişelerden uzak Japonya'ya gitmeleri, oranın kültüründen bahsetmesi de çok hoş bir ayrıntıydı. Bir de olayları çözen o fotoğrafı görmek isterdim açıkçası :)

Konu güzeldi, yazarın dili de akıcı ve güzeldi, çevirmen de çok başarılıydı... Yetişkinlere yönelik bir kitap olduğunu da belirterek, çok beğendiğimi ve tavsiye ettiğimi söyleyebilirim... :)

Burada bir not eklersem; kitabın orijinal kapağını inanılmaz başarısız olduğunu eklemek istiyorum. Ephesus Yayınları çeviri, seçtikleri kitaplar ve de kapak konusunda çok başarılılar... Gönül genelde orijinal kapaklardan yana olsa da bazen bu inisiyatifi almaları çok yerinde... Ayrıca kitapta anlatılan ve de İdris Elba'ya benzetilen yakışıklı ve siyahi Roderick'imiz kitabın orijinal kapağında beyazlamış. Çok sıradan ve albenisiz bir kapak. 



Alıntı:
Ay ışığının yansıması gölün üzerinde hafifçe dalgalanıyordu. Arkada Chicago’ nun göz alıcı silueti kıyıyı aydınlatıyordu. Lena halinden memnun bir şekilde içini çekti. 'Burada manzara harika. Hayallere dalıp gitmek için birebir.'
'Tatlım…' Roderick ağır ağır konuşarak cevap verdi. 'Şu an dalıp gitmekle ilgilendiğim tek şey sensin.'
Lena gülüp Roderick’e baktı. 'Böyle konuşmak işe yarıyor mu?'
Roderick güldü. 'Tahmin bile edemezsin.'
'Aslında edebilirim. Telefon defterinden adres okusan, kadınlar yine kendinden geçer.'
'Öyle mi? Bir ara bunu deneyeyim.'
---


Ve beni güldüren kısımlardan yine :)
---
Lena iç çekti. 'Sanırım o şekerlemeci dükkanına ortak olacağım.' 
'Lanet olsun!' Roderick saldırdı. 'Bu gecenin üstüne, ben asıl gidip ana bayisini satın alacağım.' 

 Puanım: 




4 yorum:

  1. Kitabı ben de beğendim, ikiz erkek kardeşin kitabının çıkmasını bekliyorum. Grinin elli tonu bir milat oldu doğrusu iyi de oldu. Böylelikle şu aptal kitap kapaklarından kurtuluruz. Biraz kalite geldi. Demek yanlış düşünmemişim ben de siyahi karakterlerle bezeli bir edebi seri yazarı diye bilirdim yani netten araştırıken. Kitabı okuduğumda İdris kimdir diye bakmasam açıkçası kitaptaki karakteri olsa olsa meksika asıllı derdim. Sanki bir aldatmaca gibi geldi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yazarın tarzını ben de çok beğendim ve kaç kere sordum Ephesus'a diğer kitap ne zaman çevirilecek diye, :) Ben de historical romance'larda dönem giysisi, günümüzde romancelarında kol bacak görmekten sıkılanlardanım. Aşk Falcısı kitabını yorumlarken de yazmıştım bunu. Ve evet kahramanın siyahiliğine sadece İdris Elba ve Roderick'in kendisini Japonlarla karşılaştırdığı yerde söylediği 'siyahi iş adamı' lafıyla dikkat çekilmişti, pek vurgu yapılmamıştı. Bence siyahi olması da hoş bir değişiklik oldu o kadar klişede :)

      Sil
  2. Bilinçli bir durum olabilir, ABD piyasasında siyahi film-roman katagorisi var ama dünyaya açılırken daha evrensel klişelere takılınıyordur. Çevrilirken ya da dünya piyasası için bir iki ufak değişiklik olmuştur Kitap kapağında bile durum bu. Şaşırdım çünkü böyle bir durumu okurken hissetmedim eğer hissetsem değişir miydi bilemem kitap tarzını sevdim. Okudum ve eğlendim yine de derim ki keşke 20 sayfa daha eklenseymiş sonu çok hızlı gelişti.

    YanıtlaSil
  3. Benim de bu konuda önyargım yok ama söylediğiniz doğru olabilir, bazen de kitap kapağıyla kitabın konusu çok farklı olabiliyor, çünkü özensiz davranılıyor. Romance'sa bu; ya bir kol bacak, ya da samimi bir çift mümkünse biri yarı çıplak yapıştır gitsin felsefesi var :) Lena'nın o kadar çırpınışından sonra kesinlikle hızlı gelişti :)

    YanıtlaSil