23 Temmuz 2012 Pazartesi

Tanrıça - Aimee Carter (Bir Modern Hades Masalı:)




Kitabın Adı: Tanrıça

Yazar: Aimee Carter

Orijinal Adı: The Goddess Test 

Çeviren: Gökçe Çiçek Çetin

Yayınevi: Ephesus Yayınları

Tür: Fantastik

Sayfa Sayısı: 319

Yayın Yılı: 2012

Seri: Tanrıça Serisi #1

#1Tanrıça
#2 Tanrıçanın Savaşı
#3 Tanrıçanın Mirası





Mitolojiyi ve mitolojik hikayeleri severim. Öncelikle Yunan mitolojisinden bir hikayeyle başlayalım. Bereket tanrıçası Demeter'in Kore adında bir kızı vardır. Yer altı tanrısı Hades -Ölüler Diyarı Tanrısı da diyebiliriz- Kore'ye deli gibi aşık olur. Hades aşkından tutuşur ama güneşe çıkamadığı için Kore’ye açıklayamaz bunu bir türlü. Sonunda Hades Zeus'un da yardımıyla Kore'yi yer altına kaçırır ve ona yeni bir isim verir: Persephone (Cehennemler Ecesi, bazen korkunç ama genelde şefkat dolu yer altı tanrıçası).

Demeter kızını aramak için yollara düşer ancak onu hiçbir yerde bulamaz.Üzüntüsü öyle büyük olur ki hayata küser. Sonunda her şeyi gö­ren ve bilen güneş tanrısı Helios ona kızının yer altına kaçırıldığını söyler. Bunun üzerine Demeter Olympos’tan kaçar, yüreği sızlayarak ıs­sız bir yere çekilir. Bütün yıl yeryüzünde toprak kurur, bereket kaçar insanlar topraklarında hiç bir şey yetiştiremezler. Kıtlık baş gösterir. Tanrılar dehşete kapılır. Zeus Demeter'e haberci gönderir, bu kıtlığa bir son vermesini ister ama nafile…

Bunun üzerine Zeus, Hermes’i (haberci), Hades’e gönderir ve Persephone’yi Demeter’e geri vermesini ister. Hermes haberi verince günden güne solmuş olan Persephone'un yüzü güler. Hades ise Zeus'a karşı çıkamaz. Ama aklına bir oyun gelir ve gitmeden Persephone'a bir nar tanesi yedirir. Yeraltına gidip de orada en ufak bir şeyin tadına bakan bir daha Ölüler Diyarından geri gelememektedir. 

Bunu duyan Demeter Zeus’a yalvarır, kızının Ölüler Diyarına geri dönmemesini ister. Zeus'un kararına göre Persephone yılın dörtte üçlük kısmını annesinin yanında, kalan dörtte birlik kısmını da Hades’in yanında geçirecektir. Bunun üzerine Demeter kızının kendi yanına geldiği ilk dörtte birlik zamanı ilkbahar yapar, toprağı hareketlendirir, çiçekler açtırır. İkinci dörtte birlik zamanı yaz yapar, ekinleri olgunlaştırır ve kızının kendi yanında geçireceği son zaman dilimi olan üçüncü dörtte birlik kısmı da sonbahar yapar, ağaçlara yaprak döktürür, ekinlerin hasadını bitirir. Ve tabi ki kızının, Hades’in yanında geçireceği zaman dilimini de kış yapar; küser toprağa, kurutur her şeyi, karartır. Kendi yüreğinin aynasıdır, insanlığa armağan ettiği mevsimler..

----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Eveeet, hikaye kısmını düşünürsek insanın içinde Hades'e karşı bir nefret oluşuyor. Peki, size Hades'i çok seveceğinizi, belki de favoriniz haline geleceğini söylesem tepkiniz ne olur? Sanırım hikayeyi de okuduktan sonra pek mümkün görünmüyor. Ama "Tanrıça" kitabı bana Hades'i o kadar sevdirdi ki sizle de paylaşmak istedim. 

Mitolojiye ve mitolojik hikayelere bambaşka bakan, bir yandan macera dolu bir yandan romantik ve ince bir hikaye var karşınızda. 

Kate kızımız kanser hastası annesini son günlerini geçirmesi için doğduğu kasaba Eden'e getirir. Bu arada Eden cennet demektir. Okulda tanıştığı Ava, sevgilisine asılıyor zannederek parti ayağına Kate'i kandırıp Eden Malikanesinin sınırlarına getirir. Ava yüzme bilmeyen Kate'i tek çıkısının bir nehir olduğu arazide bırakarak suya atlayıp gitmeyi planlamaktadır. Ancak kafası bir taşa çarpar ve ölür. Kate tüm korkularına rağmen suya atlayıp çıkarmıştır Ava'yı ama ölü kızla ne yapacağını bilmez bir haldedir. Bu sırada Henry (yani Hades) gelir ve Ava'yı hayata döndürür. Bunun karşılığı olarak Kate sonbahar ve kışı onun malikanesinde geçirecektir. Ölüler Diyarının Efendisi olan Henry'nin eşi olacaktır. Bunun için 7 testten geçmesi gerekmektedir ve daha önce sınava giren hiçbir kız hayatta kalamamıştır. Kate ya ölümsüz olacaktır, ya da denerken ölecektir. 


Çok şaşırtıcı ve etkileyiciydi... Henry karekterine tüm naifliğine rağmen bayıldım. Özellikle Persephone ile Henry'nin anlatıldığı kısımlarda ben de çok üzülmüştüm. Güzel bir kitap, tavsiye edilir...

Alıntı: 

  • Gözleri benim göremediğim bir şeye odaklanmıştı. "Ve başarının, aynı zamanda ikimizin evleneceği anlamına geldiğini de anlıyorsun, değil mi?"
    Bedenime yayılan ürpertinin heyecandan mı,yoksa gerginlikten mi kaynaklandığını bilmiyordum. "Evet, bu fikre alıştım sayılır. Senin için bir sakıncası yok, öyle değil mi? Yani, bunun biraz aceleye geldiğini düşünürsek."
    Yüzü bir gülümsemeyle aydınlandı. "Hayır, bir sakıncası yok. Sence?"
    Var mıydı? Kimsenin karısı ya da kraliçesi olmaya hazır değildim, ama bu Henry'ye sahip olacağım anlamına geliyordu. (...)
    Başımı salladım. "Beni törende elbise giymeye zorlamadığın takdirde yok."


    Ve en tatlı diyalogu: 

    ''Devam edelim mi? Altıncı elin şanslı olduğunu duymuştum.''

    Gözlerimi devirdim. '' Cehennem buz tuttuğunda belki kazanırsın.'' 
    Bir kaşını kaldırdı. '' Sanırım bunu ayarlayabilirim..."



    PUANIM: 





    4 yorum:

    1. bu kitabı çok okumak istiyorum paylaşım için teşekkürler.

      YanıtlaSil
    2. Bir yorum da ben yazayim o vakit. Bildigim kadariyla Hades'in hikayesinin sonunda da Persephone ona asik oluyordu.

      YanıtlaSil
      Yanıtlar
      1. İşte bunlar hep kötü çocuk sevgisinden :)) teşekkürler :)

        Sil