28 Şubat 2022 Pazartesi

Aşk ve Canavarlar - Film Yorumu (BCP - EKİM)

Merhabalar, :)
Aşk ve Canavarlar filmini bir akşam abim ve annemle izlemiştik abimin önerisi üzerine. Yorumunu yazmak aklımdan tamamen çıkmış. BCP Ekim ayı konusunun Ütopya - Distopya - Bilim Kurgu olduğunu görünce aklıma geliverdi.


Film Adı: Aşk ve Canavarlar
Orijinal Adı: Love and Monsters
Yönetmen: Michael Matthews
Senaryo: Matthew Robinson, Brian Duffield
Oyuncular: Dylan O'Brien, Jessica Henwick, Michael Rooker
Yıl ve Süre: 2020 (DVD-2021) & 1sa 49dk.


Türü distopya olan filmde dünyaya çarpmak üzere olan bir astreoit dünyadan gönderilen füzelerle durdurulur. Ancak füzelerden kaynaklanan kimyasal birikme dünyadaki haşeratları bir tür mutasyona uğratır -dev böceklerden vs. bahsediyorum- ve bunlar dünya nüfusunun %95'ini yok eder. Kalan bir avuç insan artık yer altlarında, güvenli sığınaklarında ufak gruplar halinde yaşamaktadırlar. Bunlardan biri de ailesini bu yaratıklar nedeniyle kaybetmiş olan Joel'dur. Joel, bildiğimiz dünyanın sonu karakterlerinin aksine biraz beceriksiz ve korkak bir karakterdir. Ki bence filmi eğlenceli kılan faktörlerden biri buydu. Dylan O'Brien da rolün cidden hakkını vermiş, bu roller nerdeyse üstüne yapıştı gerçi. :)

Joel'un dışarı görevlerine çıkmasına izin yoktur, o sığınaktaki işleri halletmektedir. Bir gün kurcaladığı telsiz aracılığı ile en son 7 yıl önce gördüğü aşkı Aimee ile iletişim kurar ve günlük telsiz konuşmaları yapmaya başlarlar. Ve bir yolculuğa çıkıp Aimee'in yanına gitmeye karar verir. Ancak doğru dürüst silah bile kullanmayı bilmeyen Joel için bu yolculuk DEV tehlikelerle doludur. 


Joel'un macerasında heyecan ve eğlence hiç düşmüyor. Önce terk edilmiş bir karavanda yalnız bir köpek buluyor. Ve bu köpek çok akıllı. Joel'a bir nevi yoldaşlık yapmış oluyor. İkisinin etkileşimleri aşırı eğlenceliydi.
Filmde beni hayal kırıklığına uğratan ilk şey de bize izlerini gösterdikleri köpeğin esas sahibi kızın hiç ortaya çıkmaması oldu. Nedense verdikleri sahnelerden sonra o kızın bir şekilde ortaya çıkacağını düşünmüştüm. Muhtemelen tamamen benim hayal gücümle alakalı bir durum. Düşündüğümde Joel bu yolculuğu tek mi yapsa köpekle mi yapsa daha eğlenceli olurdu diyorum ve kesinlikle ikinci seçeneği seçiyorum. 


Daha sonra Joel kendi gibi yolculuk yapan bir dede ve torunla tanışıyor. O zamana kadar bu yaratıklarla ilgili pek bilgisi olmayan Joel, bu adamdan onlara dair epey şey öğreniyor. Ve bunları bir deftere çok tatlı çizimlerle birlikte not ediyor. Filmde en çok beğendiğim şeylerden biri de bu defterdi. Ben ve böyle tutulan defterlere olan zaafım... 


Neyse filmde yaratıkların dışında artık nesli tükenmiş sevimli robotlar bile var. :p 

Tüm filmi kısaca değerlendirecek olursam eğlenceli vakit geçirecek, hafif bir film olarak görmekte fayda var. Bazı güzel mesajlar vermiyor değil ama görselleri ve eğlenceli yanlarıyla çok da derine inmiyor elbette. İzlerken bu filmi sinemada izlemek çok daha keyifli olurdu diye düşündüm bir yandan da. 
Çok büyük beklentilere girmeyeceğinize söz verirseniz (: filmi tavsiye edebilirim. <3
Netflix'te izlenecek bir şey aradığınızda şans verebileceğiniz eğlenceli bir yapım.  

Sevgiler.



Bu yazıyı "benherneysemo.blogspot.com.tr" dışında herhangi bir blog/forum/internet sitesinde okuyorsanız, şahsımın bilgisi dışında ÇALINMIŞ DEMEKTİR!!!

1 yorum: